Türk şiiri bir 'Damar' ını daha kaybetti !

Türk şiiri bir 'Damar' ını daha kaybetti !









SAAT SEKİZİ GEÇ VURDU





Kime ne desem

Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum




Düşünmeden biliyordum deniz ılıdı

Dökülen çelik katı

Yürüyenler yanyana



Yüzümü güneşte dinlendirsem

Dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç

Kurtulurdum



Çok köprülü sular gibi git git bitmedi

Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum



Saat sekizi geç
Büyük Hüner

Büyük Hüner






     İnsanları sevmek kolay değil,

     bir hürriyet bu;

     çetindir memleketimde.



     Ben ille varım dersen,

     bir gün pusuya düşersen,

     insanları sevmek

     büyük hüner…



     Bu dünyada yaşadığın şu kadar yıl,

     gerçekten, güzellikten, yiğitlikten,

     payına düşeni alabilmişsen,

     vermişsen payına düşeni;

     gerçek için, güzellik için,

    
Anı yaşayabilmeli insan!

Anı yaşayabilmeli insan!






Bugün, dünün aksine hava, nasıl da nazlı mı nazlı! Açsam mı? kapasam mı? deyip duruyor! Tıpkı biz insanlar gibi, bir günü bir gününü tutmuyor! Çoğu zaman düşünmüşümdür; şu gökyüzü, bulutlar, güneş, yağmur, dağlar ve ağaçlar, acaba bizimle konuşmak mı istiyorlar? Biz insanlara mesaj mı vermek istiyor? Güzelim evrenimizi öylesine incittik ki! Tepkilerini de küresel ısınmayla, kendisini