[31.07.2014] MCM Buzz BANGTAN Röportajı (Berlin)

[31.07.2014] MCM Buzz BANGTAN Röportajı (Berlin)


Bangtan Boys, rap yapmak, dans etmek ve şarkı söylemek gibi birçok yeteneği bünyesinde barındıran 7 gençten oluşan bir grup. Grup üyeleri -Jin, Rap Monster, Suga, J-Hope, Jimin, V ve Jungkook- BigHit adlı şirket altında 2013 yılının Haziran ayında "2COOL4SKOOL" mini albümünden "No More Dream" ile çıkış yaptılar. Ardından Eylül ayında çıkardıkları 2. mini albümleri "O!RUL8,2?" ten "N.O." ile Golden Disk Ödülleri'nde En İyi Yeni Çıkış Yapan Sanatçı ödülünü kazandılar.

BTS, geçtiğimiz günlerde (röportajın yapıldığı zamanda) No More Dream ve Boy In Luv şarkılarının Japonca versiyonları ile Japonya'da çıkış yaptı. Ayrıca Japonca albümde 2COOL4SKOOL ve O!RUL8,2? albümlerinden şarkıların Japonca versiyonları bulunuyor.

Geçtiğimiz yıl SBS MTV kanalında yayınlanan Rookie King: Channel Bangtan adlı varyete şovlarının yanı sıra şu sıralar yayınlanan American Hustle Life adlı bir programları daha var. AHL'da üyeler Amerikan tarzı hip-hop yaşantısının nasıl olduğunu öğreniyorlar.

Çıkışlarının üzerinden henüz 1 yıl geçmiş olmasına rağmen Bangtan'ın bu kısa sürede birçok başarı elde etmiş olduğunu söylememek haksızlık olur.
Berlin'deki "RWEL8" hayran buluşmalarının basın toplantısına katıldıktan sonra onlarla güneşli güzel bir alanda buluştuk. Onlarla tanışmadan önce, her ilk kez röportaj yapacağım insanlarla olduğu gibi, gergindim. Ama hem grup üyeleri hem de onlarla beraber çalışan ekibin uzun yıllardır arkadaşımızmış hissi verdikleri röportajımız son derece neşeli bir ortamda gerçekleşti.  


Jin, hayranların arasında internette bazı yemek tariflerini paylaştıktan sonra grubun şefi ya da grubun annesi olarak tanınmaya başlandın. Hiç kendi yemek kitabını çıkarmayı düşündün mü? En sevdiğin yemek nedir?
Jin: Sanırım yemek kitabı çıkarmak zor olur, ayrıca ben bu tarifleri hayranlar için blogda paylaşmaya devam etmek istiyorum. Sağlıklı yemekleri severim, salata ve tavuk gibi, ama grup üyeleri için pişirdiğin yemekler tam olarak benim tarzım değil.


Rap Monster, grubun lideri olarak sana daha çok sorumluluk düşüyordur. Bir lider olmanın en zor şeyi nedir?

Rap Monster: Yedi kişiyi idare edip, üstesinden gelmek zor. Üstelik hepimiz bir aradeyken öncülük etmek gerçekten daha da uğraştırıyor.


Bangtan Bomb videonuzda (Haydi BTS'in Sınırlarını Test Edelim) J-hope en çok korkan üyeydi. Hiç büyük bir korkun var mı?

J-Hope: Yeni programımız "American Hustle Life"dan sonra daha da korkak olduğumu düşünmeye başladım. Çok fazla şeyden korkarım, özellikle aniden şok olduğum zaman bu biraz korkutucu oluyor ve ben gerçekten 'birden önüne atlamak' gibi şeylerden hoşlanmıyorum.


Suga çektiği fotoğrafları paylaşarak hayranlara fotoğrafçılık yeteneklerini gösterdi. Birçok idol kendi fotoğraf albümünü yayınlıyor. Senin de böyle bir düşüncen var mı?

Suga: Fotoğraf çekmeyi ve blogta ya da diğer sosyal medya hesaplarımızda paylaşmayı seviyorum. Ama henüz bir fotoğraf albümü oluşturmanın uygun olduğunu sanmıyorum. Üzerinde daha çok çalışıp ve fotoğrafçılık hakkında daha çok şey öğrendiğim zaman düşünebilirim. Ama şimdilik blogtan paylaşmak yeterli.



Jimin grubun dansçısı olarak biliniyor ve paylaştığın her videoda dans ettiğin görünüyor. En sevdiğin dans stili ve dans hareketi nedir?
Jimin: Sevdiğim çok farklı dans var, popping, hip-hop ve urban dans gibi. Yine de en sevdiğim dans "We Are Bulletproof" da yaptığımız silah hareketi.


“Just One Day (Appeal Version)” dans pratiği videoları sırasında V'in kayıt boyunca güldüğünü gördük. Bu kadar gülmene sebep olan neydi? Çok eğlenmişsin gibi görünüyor.

V: Çekimler sırasında Jimin, Rap Monster ve J-Hope'un yaptıkları yüz ifadeleri yüzünden çok güldüm. Kendimi durdurmaya çalıştım ama başarılı olamadım.




Bu soru Jungkook için. Bir yıl gibi çok kısa bir sürede adınız artık dünya çapında da biliniyor. Gelecekte kendini nerede görüyorsun ve o zamana kadar neleri başarmayı amaçlıyorsun?

Jungkook: Bizi çok sevdiğiniz için ve bu kadar kısa sürede çok çalıştığımızı bildiğiniz için teşekkürler. Hayatım hakkında çok şeyi merak ediyorum ve gelecekte diğer alanları keşfetmeye ve yeni şeyler öğrenmeye meraklı olmaya devam edeceğim.


Rapçi, vokalist ve dansçı olarak belirli geçmişleriniz var. Eğer grubun başka bir üyesiyle konumunuzu değiştirecek olsanız kim olurdu ve neden değiştirirdiniz?

Suga: J-Hope ile değiştirmek isterdim çünkü o ne isterse yapar ve parlar. Ayrıca eğlenceli ve gerçekten iyi dans ediyor.
J-Hope: Rap Monster ile değiştirmek isterdim çünkü o havalı hoş bir çocuk. Harika rap yapıyor ve İngilizcesi de bir o kadar harika.
Rap Monster: Jungkook ile değiştirmek isterdim çünkü grup içinde vokal olmayı denemek isterdim.

Bangtan Bomb videoları aracılığıyla, hayranlara nasıl yaşadığınız gösteriyorsunuz. Peki bir grup ya da birey olarak herhangi bir Kore eğlence programına katılsaydınız hangisini seçerdiniz?

J-Hope: Reality programları ya da kendi programımızı hazırlamamıza izin verecek bir program isterdim. American Hustle Life gibi.

Running Man programı hakkında ne düşünüyorsun? Avrupa'da çok popüler. Katılmak ister miydin?

J-Hope: Hayır, yorulurum, yorulurum ben. (Bangtan, J-Hope'un soruya karşılık nefes nefese kalışını ve abartılı el hareketlerini gülerek izliyor.)


Herkesin bugün burada olması için ilham verenleri vardır. Eğer sizi daha da ileriye gitmeye teşvik eden ve hayellerinizin peşinde koşturacak bir ilham kaynağınızı söyleyecek olsaydınız bu kim olurdu?

Rap Monster: Kanye West, Nas, hepsi de olurdu. Çünkü onlar inanılmaz rap yapıyorlar.
Jin: Kanye West, evet.
Suga: Bana ilham veren birçok kişi var.  Ama ben Hip-Hop kültürünü Kanye West ile öğrendim.
V: Evet, aynen, aynen!


Kore müzik sahnesinde müziğin yeni nesillerinde müzik ve moda stili başladı. Peki siz şu sıralar ne tür şarkıları dinliyorsunuz? Dilinize dolananlar?

Rap Monster: Kendrick Lemaar ve Ab-Soul'i biliyor musunuz? Bir de Trey Songz'un yeni albümü çıktı.
V: Ve Tenashar.
Jin: Ve Chris Brown.




Samimi sohbetimizden sonra çocuklar grup fotoğrafı çektirmek için duvara dizildi. Biz saçma bir poz verin diyene kadar onlar güzelce prova yapıp profesyonelce poz verdiler. Sonra da istediğinizi yapabilirsiniz deyince etrafı kahkahalarla doldurarak kendileri gibi pozlar verdiler.
İyi akşamlar diyerek eğildiler. Onlarla sadece yarım saat konuşabilmemize üzüldüm. Haklarında konuşmak istediğim kendi hikayeleri vardı ve onlarla tanıştığımızda bizim rahat ve mutlu olmamız gibi, onların da bizimle tanışırken öyle olduğu görünüyordu.

BTS ile röportaj için bize zaman ayıran BigHit Entertainment'e teşekkür ederiz...

Röportajdan diğer fotoğraflar için ---> MCM Buzz Facebook Sayfası (Bangtan Boys In Berlin)



Çeviri: taeyaren@BTSTurkey
Düzenleme: Zimbiyan@BTSTurkey
Kaynak/Source: mcmbuzz
Riding the Rails: Berlin to Prague

Riding the Rails: Berlin to Prague

Riding the rails along the Elbe River in the Free State of Saxony, Germany.
July 19, 2011 -- After visiting Berlin this summer, the next destination on my rail journey around Europe was Prague. I rode the EuroCity 171 Hungaria train from Berlin Central Train Station (Hauptbahnhof) to Prague Main Railway Station (Praha hlavni nadrazi). We traveled through the spectacular Saxony countryside along the Elbe River (Labe in Czech) and Bohemia in the Czech Republic.

The train was an older model and the Czech Republic isn't set up for high-speed rail yet so it didn't go as fast as most trains traveling through Western European nations. Czechoslovakia dissolved into the Czech Republic and Slovakia rather recently on January 1, 1993 following two uprisings against the communist regime -- the Prague Spring of 1968 and the 1989 Velvet Revolution.  There are plans to construct a high-speed rail network in the Czech Republic, although operation isn't expected until at least 2020.

Prague Main Railway Station and train I took from Berlin -- EuroCity 171 Hungaria, whose final destination is Budapest, Hungary.
But traveling at slower speeds was actually preferable because it offered more time to enjoy passing the scenic countryside and historic villages, towns and cities in Saxony and Bohemia.

There are four seats to a cabin with a sliding glass door and I had it to myself for most of the trip. There is rolling cart food and beverage service as well.


As en environmental journalist and clean energy blogger, I couldn't stop snapping pictures of the wind turbines in Germany. Every time I looked out the window while traveling through the Saxony countryside I saw enormous wind farms with huge wind turbines.


Not to be outdone, while traveling through the Czech Republic I took this picture of a solar farm. That is a lot of solar panels supplying clean, renewable energy to citizens of the Czech Republic.


Another highlight was passing through Dresden. Almost completely destroyed by an Allied bombing campaign near the end of World War II, the city has been rebuilt since then and is now one of the most important cities in Germany.

Arriving at Dresden's main train station.
We finally arrived in Prague and I set out on exploring the next city on my European rail adventure.

Here is video of the rail trip from Berlin to Prague.



And here are more photos of the rail trip from Berlin to Prague. Click here to see the set on Flickr.

Summer 2011: Berlin, Germany

Summer 2011: Berlin, Germany


July 17-19, 2011 -- Berlin was the third city I visited this summer after London and Brussels. It was also the most interesting. Perhaps no city in the world has been defined by events of the 20th Century than Berlin. The city has survived Nazism and Communism to become the liberal, tolerant city it is today. Berlin is the capital of a unified Germany that is a model democracy. The city that has suffered so much has triumphed over its tragic past.

I stayed at the Grand Hostel, which is consistently rated as one of the top hostels in Germany and the world. The historic building, constructed in 1874, is located in the Berlin borough of Kreuzberg-Friedrichshain overlooking the Spree River.

I highly recommend taking the New Berlin Free Tour, which leaves every day near the Brandenburg Gate for a 3.5 hour walking tour. The guide will ask for a tip at the end if you liked the tour, and most people give him around five euros. It is an excellent introduction to the amazing history of Berlin -- from its days as the capital of the Kingdom of Prussia; to the capital of the Third Reich; to when the city was divided by the Berlin Wall; to its development into a world-class city.

Seeing the Brandenburg Gate, Reichstag Building, Gendarmenmark, remnants of the Berlin Wall, Checkpoint Charlie and other historic sites were amazing. But it was the brief twelve year period from 1933-1945 when Adolf Hitler and the Nazi Party ruled Berlin that was most intriguing to me.

The Memorial to the Murdered Jews of Europe is a moving memorial to the Jewish victims of the Holocaust. Walking the 4.7 acres (19,000 square meters) through the 2,711 concrete slabs brings about different emotions to different people. For me, I felt how orderly, vast and inhuman the Nazi extermination system was.



But as much as Germans have gone out of their way to honor and remember the victims of Nazi tyranny, they have also chosen not to remember the perpetrators. Case in point is Hitler's bunker, which is located underneath a car park a few blocks from the Holocaust Memorial because German authorities don't want it to become a shrine for neo-Nazis. There was not even a plaque to mark the site until the 2006 World Cup was in Germany. After 66 years, the feelings are still too raw in Germany to even attempt an archaeological excavation of the underground site where the Fuhrer married Eva Braun before they both committed suicide as Russian soldiers closed in.


Another few blocks brings you to the only Nazi-era building still standing after the Battle of Berlin and the Allied bombing campaign in 1945 -- the Ministry of Aviation Building, where Reichsmarschall Hermann Göring was in charge of development and production of aircraft, primarily for the German Air Force (the Luftwaffe).

The government building was a vivid reminder of the cold, calculated centralized bureaucracy behind the mass murder of millions. This building was a typical government building in Berlin during the Nazi era. Thousands of bureaucrats making life and death decisions every day. The most disturbing thing about it is that the building wouldn't be out of place in Washington, D.C., Paris, Beijing or any other world capital.


Bebelplatz is the site of the infamous Nazi book burning ceremony, which took place on the evening of May 20, 1933. The Nazis set fire to 20,000 books by many authors including Heinrich Heine, whose tragically prophetic quote from 1820 is engraved at the site of the book burnings: "Where they burn books, they ultimately burn people."

A memorial by Micha Ullman consisting of a glass plate set into the cobbles, giving a view of empty bookcases, commemorates the book burning.


There are stories of ordinary Germans who did extraordinary things during that dark period in human history. One such figure was a local police officer named Otto Bellgardt, who on the night of Kristallnacht in 1938, when Nazi mobs were destroying Jewish businesses and institutions across the city, saved the historic New Synagogue on Oranienburger Straße by drawing his pistol and telling the mob it was a protected historical landmark and he would uphold the law in protecting the place. The crowd dispersed and the synagogue was saved.


Click here for more observations of Berlin on Green Center Blog.

Here are more photos from Berlin. Click here to see the set on Flickr.

Riding the Rails: Brussels to Berlin

Riding the Rails: Brussels to Berlin


July 17, 2011 -- I took a Deutsche Bahn InterCity-Express train from Brussels to Berlin with a transfer in Cologne. The train makes intermediate stops at Liege and Aachen before reaching Cologne. From Cologne the train makes intermediate stops at Dusseldorf, Duisburg, Essen, Bochum, Dortmund, Hamm, Gutersloh, Bielefeld, Herford, Hannover, Wolfsburg, Stendal and Berlin-Spandau. DB ICE trains travel at speeds up to 200 mph (322 kph).

The train station at Liege, Belgium is spectacular. It was designed by renowned Spanish architect Santiago Calatrava, who also designed the new transit hub at Ground Zero in New York City and the Chords Bridge in Jerusalem.


In typical German fashion, Deutsche Bahn wants you to know exactly how fast and efficient their high-speed trains are. The ICE trains top out at around 200 mph (322 kph) so my train was gaining speed at the time I took this picture. For Americans reading this blog post, that is 155 miles per hour.


As we sped through the German countryside I was expecting to see alpine houses and gothic cathedrals, which I did. However, I also saw gigantic wind farms with enormous wind turbines dotting the landscape. And it seemed as if every other house I saw had solar panels installed on the rooftop. Germany is obviously not the windiest or sunniest country in the world, but the Federal Republic has had a Renewable Energy Act in place since the year 2000, so this is the result of over eleven years of generous incentives for wind and solar power. It is impressive to see so many wind farms and so many citizens powering their homes with the sun.




That evening we arrived at the multi-level, futuristic looking Berlin Central Train Station. Trains are coming and going all the time on different levels, making it look like something out of the Fox animated science fiction show "Futurama." So cool.


Here are photos and video of my high speed train trip from Brussels to Berlin. Click here to see the photo set on Flickr.



Berlin: A Tour Of History and Modern Elegance

Berlin: A Tour Of History and Modern Elegance

If you are steering your vacation destination towards Germany, Berlin is a place that you mustn't miss to visit. Being the German capital, Berlin is the administrative, financial and cultural hub of the country. Considered as the Spree-Athens, Berlin is the home to world-famous universities, research institutes, sporting events, orchestras, museums, and historic sites. Overall, it is the major center of culture, politics, media and science in Europe. No wonder why it is one of the most trendiest tourist destination not just in the European Union but worldwide.

The best thing about Berlin, is that it got the most modern set up along with the remnants of history. It's like classicism and modern elegance combined. The Berlin Wall, as one of the city's historical landmark, runs along the River Spree in the Muhlenstrasse. It used to be a barrier separating the East from the West Berlin; the socialists from the democrats. Today, a section of the Wall has been maintained and kept intact to act as a gallery.

There are a lot of places to tour in this magnificent city, it has wondrous spots like the Bradenburg Gate, The Memorial to the Murdered Jews of Europe and the historical Book-burning Square where the marks of the World War II can be seen. Added to these are the Berlin Museums which gives you every reason to visit the city of Berlin. There are a very wide array of museums and galleries in this city. In fact, it has over 50 state run museums. One of them is the Museuminsel (Museum Island), the best known area for art lovers.

Berlin Cathedrals and Churches are also one of the major attractions. The city has many historically interesting and architecturally remarkable churches. Kaiser Wilhelm Gedächtniskirche, Marienkirche, Nikolaikirche, and Friedrichswerdersche Kirche. to name a few. Of course, Berliner Dom, a Protestant cathedral as the largest in Berlin.

How about the nightlife in Berlin? Berlin is the center of nightlife and DJ-culture in Europe. Parties takes place all year round, including jazz concerts in November and dance parties in July. So, no question for that, any tourist will only have to party until they drop.