Bugünlerde yeniden Hayyam’ı okumak...

Bugünlerde yeniden Hayyam’ı okumak...







Girdaba kapılmadan, sele tutulmadan aklı ve ruhu kendi
rotasına çekmek gerek yeniden. Ama bunu yaparken de ‘bana ne!’ demeden,
yaşanılanları sorgulayarak, dersler çıkararak yolumuzu, izimizi belirlememiz
gerek. Ne mutlu, yürüdüğü yolları çiçek bahçelerine çevirebilenlere. Sevgiyi,
bilgiyi, hoşgörüyü, insanlığı çoğaltıp, farkındalık yaratarak, düşünmemizi
sağlayanlara… bu ışıkla ardından
Dünya denen rüzgârlı yerde...

Dünya denen rüzgârlı yerde...







Sizlere bir şey
anlatmak istiyorum. Kızarmış iki tavuk gördüm, havada gidiyor, kuş gibi
uçuyorlardı; karınlarını cennete, sırtlarını cehenneme çevirmişlerdi. Bir örsle
bir değirmen taşı gördüm, Ren Irmağı’nın üzerinde nazlı nazlı yüzüyorlardı.
Paskalya’da bir kurbağa buz üzerinde oturmuş 
bir saban demirini yiyordu. Üç adam gördüm, bir tavşanı yakalamaya
uğraşıyorlardı; koltuk değneklerine