İç Anadolu Bölgesi ve Elma Tarımı

İç Anadolu Bölgesi ve Elma Tarımı

Elma: Özellikle Niğde ve Aksaray çevresinde yaygındır. Türkiye’de dikim alanı en geniş olan meyvelerden biridir.
Türkiye üretiminin yaklaşık üçte birini karşılar.
TÜRKİYE’DE TARIM

TÜRKİYE’DE TARIM



Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze kadar olan süreçte, tarımsal üretimimiz artmış, buna karşılık tarım sektörünün ekonomideki payı azalmıştır. Bunun başlıca sebebi; tarım dışı sektörlerin gelişmesidir.

TARIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1.İKLİM
Türkiye’de iklim çeşitliliği fazla olması tarım ürün çeşitliliğini artırmıştır.

Pamuk, buğday, arpa gibi tarım ürünleri yaz kuraklığı isterken, çay, fındık gibi tarım ürünleri her mevsim yağış ister.

Zeytin, incir, turunçgiller, muz, fındık  gibi ürünler kış ılıklığı isterken, elma, üzüm, kayısı gibi ürünler soğuğa dayanıklıdır.

2. YER ŞEKİLLERİ
Türkiye’de tarım yapılan alanları sınırlandıran en önemli faktör yer şekilleridir. Özellikle dağlık alanların geniş yer  tutması tarım yapılabilecek alanların az olmasına neden olmuştur. Ayrıca buralarda makineli tarım yeterince gelişmemiştir.

Yükseltinin sıcaklığı düşürmesinden dolayı aynı tarım ürünleri yüksek yerlerde daha geç olgunlaşır.

NOT: Yükseltinin tarımı olumsuz yönde etkilediği en önemli yer Erzurum-Kars-Ardahan çevresidir.

3. SULAMA
Yurdumuzda, Karadeniz kıyıları hariç diğer yerlerde yaz mevsimi kuraktır. Ayrıca iç bölgelerimiz  az yağış almaktadırlar. Bu durumlar ülkemiz tarımında sulama ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.

Tarımda sulama sorununu çözmek için akarsular üzerindeki  baraj  sayısı artırılmalıdır.

TARIMDA SULAMA İLE;
Ø  Tarımsal verimlilik artar.
Ø  Tarımda iklime bağlılık büyük oranda azalır.
Ø  Nadas olayı ortadan kalkar.
Ø  Üretim dalgalanmaları azalır.
Ø  Tarım ürün çeşidi artar.
Ø  Sebze ve meyve tarımı gelişir.
Ø  Çiftçinin gelir seviyesi yükselir.
Ø  Köyden kente göçler azalır.
Ø  Yılda birden fazla ürün alınabilir. Bu konuda en elverişli iklim koşulları Akdeniz ve Kıyı Ege’de görülür.

4.GÜBRE KULLANIMI
Tarımda sulama sorunu çözüldükten sonra üretimi daha da artırmak için gübre kullanımı artırılmalıdır.

5.TOHUM ISLAHI
Sulama ve gübre sorunu çözüldükten sonra verimi daha da artırmak için kaliteli tohum kullanılmalıdır.

6.MAKİNE KULLANIMI
Tarımda makine kullanımı ile;
ü  Verim artar,
ü  Hasat süresi kısalır
ü  Tarım işçisine olan ihtiyaç azalır.

Ülkemizde  Makineli Tarımın Yeterince Gelişmemesinde;
Ø  Makine kullanıma elverişsiz alanların varlığı,
Ø  Makine fiyatlarının çiftçinin alım gücünün üstünde olması.
Ø  Kırsal kesimdeki küçük işletmelerde iş gücünün daha ucuz olması.
Ø  Makine kullanımının ekonomik olmadığı küçük alanların varlığı,
Ø  Bazı tarım ürünlerinin makineli tarıma uygun olmaması

7.ZİRAİ MÜCADELE
Tarımdaki hastalıklar, yabani otlar ve haşerelerle  yapılan mücadeleye zirai mücadele denir. Zirai mücadelede daha çok ilaç kullanılmaktadır.

8. TOPRAK BAKIMI VE TOPRAK ANALİZİ
Toprağın ekimden önce  yabancı maddelerden  arındırılması ve sürülmesi gibi işlemler toprak bakımıdır.

Engebeli arazilerde erozyonla mücadele edilmelidir.

En iyi verim alınabilecek ürünün belirlenmesi ve toprağın ihtiyacı olan minerallerin tespiti için toprak analizleri yapılmalıdır.

9.DESTEKLEME ALIMI VE PAZAR
Pazar imkanı üretim miktarını etkiler.

Destekleme alımı: Devletin çiftçinin malını önceden açıkladığı  taban fiyat üzerinden satın alma garantisidir.

DESTEKLEME ALIMININ AMAÇLARI
Ø  Üreticinin ürettiği ürünün elde kalmasını engelleme,
Ø  Üreticinin fiyatlardaki ani iniş ve çıkışlardan zarar görmesininin engellenmesi,
Ø  Ürünlerin uygun fiyatlarla piyasaya sunulması.
Ø  Aynı tarım ürünlerinin ülke genelinde benzer fiyatlarla satılmasının sağlanması,

Destekleme Alımı Yapılan Başlıca Ürünler
Buğday, arpa, ş.pancarı, haşhaş, zeytin, kuru üzüm, kuru incir, ayçiçeği, fındık, çay, pamuk gibi.

TARIM İŞLETME YÖNTEMLERİ
1.İntansif (modern) tarım Metodu
Birim alandan fazla verim almayı amaçlayan metoddur.

Yurdumuzda   Marmara,  Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaygındır.

2. Ekstansif (kaba ) Tarım Metodu
Tarımın daha çok geçim tipi şeklinde olduğu  yöntemdir.

Birim alandan alınan verim düşüktür. Üretim miktarında iklimin etkisi fazladır.  

3. Nadas (kuru) Tarım Metodu
ü  Yağışın az, sulamanın yetersiz olduğu alanlarda uygulanır.
ü  Toprak birkaç yıl boş bırakılır.
ü  Verimi en düşük tarım metodudur.
ü  Türkiye'de nadas tarımı iç bölgelerde yaygındır.

4. Nöbetleşe (münavebeli) Tarım Metodu
Farklı kültür bitkilerinin birbirini destekleyecek şekilde ardı ardına yetiştirilmesine nöbetleşe tarım denir.

Bu yöntem ile verim artar. Nadas olayı ortadan kalkar.


5. Seracılık
Sera, bitkileri soğuktan korumak için cam, plastik veya naylondan yapılmış yapılardır.

Seracılık , kışları ılıman geçen ve güneşli gün sayısı fazla olan  Akdeniz ve Ege  kıyılarında yoğunlaşmıştır.

NOT: Karadeniz kıyılarında kışlar ılık olmasına rağmen seracılık gelişmemiştir. Sebebi; Güneşli gün sayısının az olmasıdır.

TAHILLAR
Buğday, arpa , çavdar, mısır, pirinç, yulaf gibi bitkilere tahıl (hububat) denir.
Türkiye tarla alanlarının büyük bir kısmında tahıl tarımı vardır.
Sebepleri;
Ø  temel besin maddesi olması,
Ø  tarımlarının kolay olması,
Ø  makineli tarıma elverişli olmaları

BUĞDAY
İlkbaharda yağış, olgunlaşma ve hasat döneminde kuraklık  gerekir. Bu özelliğinden dolayı Karadeniz kıyılarında tarımı yapılamaz.

Düşük sıcaklılardan dolayı Doğu  Anadolu Bölgesi’nin yüksek yerlerinde de  tarımı yapılamaz.

Kuru tarım yöntemi ile tarımı yapıldığından, ilkbahar yağışlarındaki düzensizlik üretim miktarında dalgalanmalara neden olur.

Tahıllar içinde yetişme alanı ve üretim miktarı en fazla olanıdır.

Türkiye buğday üretiminde önemli paya sahip iller sırasıyla; Konya, Adana, Tekirdağ ve Ankara’dır.

ARPA
Ülkemizde buğdaydan sonra en fazla ekilen tahıldır.
Buğday ile benzer koşullarda yetişen arpa, buğdaya göre sıcağa ve soğuğa daha  dayanıklıdır.

Arpa, içki yapımında ve hayvan yemi olarak kullanılan bir üründür.

Türkiye arpa üretiminde en önemli iller ise sırasıyla; Konya, Ankara ve Ş.Urfa’dır.

MISIR
Yetişme döneminde bol su ister. Bundan dolayı yurdumuzda sulama imkanı olan yerlerde tarımı yapılabilir.

Yurdumuzda mısır üretimi için en uygun koşullar Karadeniz kıyılarıdır.

Son yıllarda yem ve yağ sanayisinde kullanımının artması önemini artırmıştır.

İzmir, Adana ve Aydın illeri mısır üretiminde en önemli illerimizdir.

PİRİNÇ (ÇELTİK)
Pirinç elde edilen bitkiye çeltik denir.
İlk çimlenme döneminden hasat dönemine kadar bol su ister. Hasat döneminde kuraklık gerekir. 

Su ihtiyacı fazla olduğundan,  yurdumuzda tarımı akarsu kenarlarında gelişmiştir.

Çeltik tarım alanlarında sivrisinek çok geliştiğinden ekim alanları devletin kontrolündedir .

Üretimimiz yeterli olmadığından ithal etmekteyiz.

Edirne başta olmak üzere  Balıkesir, Samsun ve Çorum pirinç üretiminde önemli paya sahip illerimizdir.

BAKLAGİLLER
Baklagiller, nohut, mercimek, fasulye, bakla, börülce ve bezelye gibi bitkilerdir.

Ülkemizde baklagiller içinde en çok tarımı yapılanlar nohut, fasulye ve mercimektir.

MERCİMEK
Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve  kurak iklim ister.  Her türlü toprak koşullarına dayanıklıdır.

Mercimek üretimde önemli illerimiz; Ş.Urfa, Diyarbakır ve Adıyaman’dır.

SANAYİ BİTKİLERİ
Sanayide hammadde olarak kullanılan ve ekonomik değeri yüksek olan  tarım ürünleridir.

Başlıcaları; tütün , pamuk, Ş.pancarı, keten, kenevir, çay, haşhaş, anason ve gül’dür.

TÜTÜN
Kıraç toprakları sever.
Yetişme döneminde nem, olgunlaşma ve hasat döneminde yüksek sıcaklığa ihtiyacı olan bir bitkidir.

Türkiye genelinde iklim ve toprak yapısı tütün üretimine elverişlidir. Ancak kaliteli tütün yetiştirilmesi amacıyla ekim alanları devlet tarafından sınırlandırılmıştır.

En önemli ihraç ürünlerimizdendir.

Tütün üretiminde en önemli illerimiz; Manisa, Denizli ve Samsun’dur.

PAMUK
Yetişme döneminde bol su, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister.

Yaz yağışları ürünün kalitesini düşürdüğü için Karadeniz kıyılarında,
Yüksek yaz sıcaklığı istediği için, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da  tarımı yapılamaz.

Tekstil sanayimizin başlıca hammaddesidir.
Pamuk üretiminde en önemli illerimiz; Ş.Urfa, Adana ve Diyarbakır’dır.

Iğdır’da pamuk tarımı yapılması mikroklimaya örnektir.

Ş.PANCARI
Belirli iklim ve toprak isteği yoktur.  Sulama imkanı olan her yerde tarımı yapılabilir.

Ülkemizde şekerpancarı tarımı, 1926 yılında Uşak ve Alpullu (Kırklareli) şeker fabrikalarının yapılmasıyla başlamıştır.

Yüksek gelir getiren ürünler bulunduğundan kıyı bölgelerinde, aşırı sıcak ve kurak olan G. Doğu Anadolu’da  yetiştirilmemektedir.

Tarladan söküldükten sonra  kısa bir süre sonra işlenmesi gerektiğinden  tarımı fabrikalar çevresinde yapılır.

Ş.pancarında şekerin yanı sıra ispirto ve artıklarından melâs adı verilen hayvan yemi elde edilir. Bu nedenle fabrikalar çevresinde besi hayvancılığı da gelişmiştir.

Üretimde Konya, Yozgat ve Aksaray  illeri başta gelir.

HAŞHAŞ
İlkbaharda yağış, kapsüllerinin toplandığı  yaz mevsiminde kuraklık gerekir. Bu sebeple Doğu Karadeniz kıyıları hariç bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. 

Uyuşturucu elde edildiği için üretimi devlet kontrolündedir.

Haşhaş üretiminde Konya, Afyon ve  Denizli en önemli illerimizdir.

KETEN
Ketenin lifleri dokuma sanayisinde kullanılır.
Üretimi oldukça az olan bu bitkinin tamamı Kocaeli çevresinde yetiştirilir.

KENEVİR
Lifleri ketene göre daha kabadır. Kenevir liflerine kendir de denir. Çuval, halat yapımında kullanılır.
Hint keneviri türünden uyuşturucu madde elde edilir. Bu sebeple üretimi devlet kontrolündedir.

Kenevir lif üretimi Samsun (Vezirköprü) ve Kastamonu (Taşköprü) illerinde yapılmaktadır.

ÇAY
Tropikal iklim bitkisidir.  Bol ve düzenli yağış ister.
Bulutlu gün sayısı fazla olmalıdır.  Kışlar ılık geçmelidir.

Yurdumuzda çay tarımı Cumhuriyetin ilanından sonra başlamıştır (1924).

Çay tarımı, Rize başta olmak üzere Ordu’dan Gürcistan sınırına kadar olan kıyı kesimde yapılmaktadır.  

GÜLCÜLÜK
Gülün yapraklarından elde edilen gülyağı kozmetik sanayisinde kullanılır.
Gül yapraklarından ayrıca gülsuyu, reçel ,krem, şampuan gibi maddeler de yapılmaktadır.
Ülkemizde gülcülüğün tamamına yakını Isparta’dadır.

YAĞ BİTKİLERİ
Tohumlarından yağ elde edilen bitkilere yağ bitkileri denir. Bunların başlıcaları; ayçiçeği, haşhaş tohumu, susam, pamuk tohumu( çiğit), soya fasulyesi ve yerfıstığıdır.


ZEYTİN
Akdeniz iklim bitkisidir.
Düşük kış sıcaklıklarından olumsuz etkilenir.
Yaz sıcaklığı ve kuraklığına dayanıklıdır.

Asıl yetişme alanı olan Akdeniz kıyı kesiminde  tarımı fazla gelişmemiştir. Sebebi; daha fazla gelir getiren ürünlerin varlığıdır.

Zeytinin devirli üretim özelliğinden dolayı; üretim bir yıl fazla , bir yıl azdır.

Zeytin üretiminde Aydın, İzmir ve Manisa başta gelen illerimizdir.

Yağlık zeytin üretiminde Ege,  sofralık zeytin üretiminde ise Marmara  (Bursa-Gemlik) önde gelmektedir.

Dünya zeytin üretiminde İspanya,  İtalya ve Yunanistan'dan sonra dördüncü sırada yer almaktayız.

AYÇİÇEĞİ
Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde kuraklık ister. Bu sebeple, Karadeniz kıyı kesimleri hariç bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir.

Ayçiçeğinin tohumları yağ sanayisinde kullanılır. Yağ elde edildikten sonra kalan kısımları hayvan yemi olarak kullanılır.

Yurdumuz ayçiçeği üretiminin büyük bir kısmı Ergene Havzası’ndan karşılanır. Üretimde en önemli ilimiz Tekirdağ’dır.

SOYA FASÜLYESİ
Nemli ve serin bölgelerde yetişir. Büyüme ve olgunlaşma döneminde yağış ister veya sulanmalıdır.

Türkiye soya fasulyesi üretiminde Adana ili başta gelmektedir. Ayrıca Mersin, Osmaniye, K. Maraş, Samsun ve Ş.Urfa çevresinde de tarımı yapılmaktadır.

YERFISTIĞI
Sıcak ve nemli iklim şartlarında tarımı yapılır.
Özellikle yağ sanayi ve çerez yapımında değerlendirilmektedir.

Adana, Osmaniye, Aydın üretimin en fazla olduğu illerdir.

MEYVECİLİK

ÜZÜM
Üzüm, kışın –40°C ye kadar dayanabilir. Bundan dolayı meyveler içinde yetişme alanı en geniş olanıdır.

Yaş ve kuru olarak tüketilebilen üzümden pekmez, sirke, içki, şıra ve pestil de yapılır.

Türkiye üzüm üretiminde Manisa, Denizli ve K.Maraş en önemli illerimizdir.

Yaz yağışlarından dolayı Doğu Karadeniz’de, düşük sıcaklıktan dolayı Kuzeydoğu Anadolu’da yetişmez.

Türkiye, Dünya kuru üzüm üretiminde ve  ihracatında önemli paya sahiptir.


ELMA
Üzümden sonra yetişme alanı en geniş olan meyvedir.

Soğuğa dayanıklı olması ve kireçli toprakları sevmesi sebebiyle iç bölgelerimizde tarımı yaygınlaşmıştır.

Türkiye’nin her yöresinde elma tarımı yapılabilir. Ülkemiz elma üretiminde; Isparta, Antalya, Denizli, Karaman ve  Niğde önemli merkezlerimizdir.

İNCİR
İncirin anavatanı Türkiye’dir.
Kış sıcaklık ortalamasının 5°C nin altına inmediği kıyı bölgelerimizde yetişen bir meyvedir.

İhracat değeri olan kaliteli incir türü (sarılop) sadece Küçük ve Büyük Menderes Havzası 'nda yetiştirilmektedir.

Aydın ilimiz incir ile özdeşleşmiştir.
Türkiye, dünya kuru incir üretiminde ve ihracatında birincidir.

FINDIK
Fındık yetiştiriciliği bakımından en uygun iklim özelliğine sahip bölge Karadeniz kıyı bölgesidir.

Türkiye, dünya fındık üretiminde ve ihracatında ilk sırada yer alır.

Yurdumuz fındık üretiminin Ordu, Giresun, Samsun, Sakarya,Düzce ve Trabzon illeri önemli paya sahiptir.

ANTEP FISTIĞI
Yaz kuraklığına ve sıcaklığına dayanıklıdır.
Meyvesi kuru yemiş olarak kullanılan bir bitkidir.
Önemli ihraç ürünümüzdür.

Üretimde en önemli illerimiz G.Antep ve Ş.Urfa’dır.
Akdeniz ve Ege kıyılarında çitlembik ağaçlarının aşılanması ile  de tarımı yapılabilmektedir.

TURUNÇGİLLER (NARENCİYE)
Turunçgiller; portakal, limon, mandalina, greyfurt(altıntop) ve turunç gibi meyvelerdir.
Tropikal iklim bitkileridir. Yurdumuz, dünya turunçgil üretim alanının en kuzey sınırındadır.

Tarımı Akdeniz ve Ege kıyıları boyunca yapılabilmektedir. Üretiminde Mersin ili başta gelir.

Özel konumdan dolayı Rize ve Trabzon illerinde de az miktarda tarımı yapılır (mikroklimaya örnek).

MUZ
Tropikal iklim bitkisidir.
Yetişmesi için yüksek sıcaklık ve bol nem gereklidir.
Türkiye'de üretilen muzun tamamı, Alanya-Anamur kıyılarından elde edilmektedir.
İthal etmekteyiz. Yetişme alanı en dar olan tarım ürünüdür.

KAYISI
Ülkemizin her yerinde  tarımı yapılabilir. Karasal iklim bölgelerinin alçak yörelerinde yetiştirilmektedir.

Yurdumuz kayısı üretiminde en önemli ilimiz Malatya’dır.

Dünya kuru kayısı piyasasının %90'ı Türkiye'ye aittir. 

SEBZE TARIMI
Ülkemiz iklimi itibarıyla çok çeşitli sebze yetiştirilmesine elverişlidir.
Birçok insan geçimini bu yolla sağlar.
Sebzeler çok fazla su isterler.

Yurdumuzda sebze yetiştiriciliği en fazla Akdeniz Bölgesi’nde gelişmiştir. Bu bölgeyi Ege ve Marmara bölgeleri takip eder.

Yaz mevsiminin çok kısa sürmesinden dolayı Doğu Anadolu'da, sulama yetersizliğinden dolayı da   İç Anadolu'da sebze tarımı gelişmemiştir

TURFANDA SEBZECİLİK
İlkbaharın erken başladığı yörelerimizde, sebzeler erken olgunlaşırlar ve 30 - 40 gün önceden pazarlara sunulurlar. Bu üretim faaliyetine turfanda sebzecilik, bu sebzelere de turfanda sebze denir.