Kayıp Şehir Atlantis
(Cografya) Jeologlar, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda deniz tabanının altında, yer hareketleri sırasında su yüzüne yükselip yeniden batan bir ada keşfetti. Bilimciler, uzun süre su yüzeyinin üstünde kalan bu kara parçası üstünde yerleşim yerleri oluşmuş olabileceğini, bunun da 'Atlantis' efsanesinin doğmasına yol açma ihtimalinin bulunduğunu düşünüyor.
56 milyon yıl öncesine uzanan coğrafi oluşumda nehir yatakları ve dağlar bulunduğu belirtiliyor. Nature Geoscience dergisinde yayımlanan araştırma ekibinin başındaki isim, Cambridge Üniversitesi’nden Nicky White, “Deniz yatağının yaklaşık 2 kilometre altında antik bir kara parçası duruyormuş gibi görünüyor” dedi.
Söz konusu kara parçası, İskoçya’nın açıklarında bulunan Orkney-Shetkand Adaları’nın batısında keşfedildi. Kapladığı alan yaklaşık 10 bin kilometre kare olan esrarengiz adanın İskoçya’yı oluşturan kara parçasına ait olabileceği, hatta Norveç’e kadar uzandığı düşünülüyor.
Bilim insanlarının yaptığı keşif, okyanus tabanı ve derinliklerine inen ses dalgalarını kullanan sismik ölçümler sayesinde yapıldı. Araştırma ekibindeki Ross Hartley, sismik verilerle oluşturulan haritanın, efsanevi 'Atlantis' adasını anımsattığını belirtti.
Araştırmacılar, kara parçasında sekiz büyük nehir ortaya çıkarırken, okyanus tabanının altından taş örnekleri topladı. Örneklerde çiçek poleni ve kömüre rastlanması, kara parçasında yaşama olanak veren bir coğrafi yapı olduğunu savundu.
White, “deniz tabanının altında küçük fosiller gibi deniz yaşamına ait örnek bulduklarını, bunun da keşfedilen kara parçasının bir zamanlar su seviyesinin üzerinde olduğunu, sonradan denize dibine çöktüğünü gösterdiğini” belirtti.
White, bu durumun önemli bir soruyu akıllara getirdiğini söyledi: “Kara parçasını suyun üzerine çıkaran, ardından 2.5 milyon yıl içinde tekrar okyanusun dibine gömen etki neydi?” Araştırmacılar, 2.5 milyon yılın jeolojik açıdan kısa bir süre olduğuna dikkat çekti.
NASIL SU YÜZÜNE ÇIKTI?
White ve ekibi, esrarengiz kara parçasının bir zamanlar su yüzüne çıkmasını sağlayan etkinin, okyanus tabanındaki yanardağ faaliyeti olduğunu düşünüyor. Dünyanın çekirdeğinden okyanusa hareket eden lav ve diğer materyalleri taşıyan oldukça sıcak akım, bazen daire veya mantar şeklini alarak okyanus tabanında yükseliyor.
Araştırmacılar, bu tür bir akımın keşfedilen kara parçasını yaklaşık 30 milyon yıl öncesinde okyanusun yüzeyine taşıdığını düşünüyor.
56 milyon yıl öncesine uzanan coğrafi oluşumda nehir yatakları ve dağlar bulunduğu belirtiliyor. Nature Geoscience dergisinde yayımlanan araştırma ekibinin başındaki isim, Cambridge Üniversitesi’nden Nicky White, “Deniz yatağının yaklaşık 2 kilometre altında antik bir kara parçası duruyormuş gibi görünüyor” dedi.
Söz konusu kara parçası, İskoçya’nın açıklarında bulunan Orkney-Shetkand Adaları’nın batısında keşfedildi. Kapladığı alan yaklaşık 10 bin kilometre kare olan esrarengiz adanın İskoçya’yı oluşturan kara parçasına ait olabileceği, hatta Norveç’e kadar uzandığı düşünülüyor.
Bilim insanlarının yaptığı keşif, okyanus tabanı ve derinliklerine inen ses dalgalarını kullanan sismik ölçümler sayesinde yapıldı. Araştırma ekibindeki Ross Hartley, sismik verilerle oluşturulan haritanın, efsanevi 'Atlantis' adasını anımsattığını belirtti.
Araştırmacılar, kara parçasında sekiz büyük nehir ortaya çıkarırken, okyanus tabanının altından taş örnekleri topladı. Örneklerde çiçek poleni ve kömüre rastlanması, kara parçasında yaşama olanak veren bir coğrafi yapı olduğunu savundu.
White, “deniz tabanının altında küçük fosiller gibi deniz yaşamına ait örnek bulduklarını, bunun da keşfedilen kara parçasının bir zamanlar su seviyesinin üzerinde olduğunu, sonradan denize dibine çöktüğünü gösterdiğini” belirtti.
White, bu durumun önemli bir soruyu akıllara getirdiğini söyledi: “Kara parçasını suyun üzerine çıkaran, ardından 2.5 milyon yıl içinde tekrar okyanusun dibine gömen etki neydi?” Araştırmacılar, 2.5 milyon yılın jeolojik açıdan kısa bir süre olduğuna dikkat çekti.
NASIL SU YÜZÜNE ÇIKTI?
White ve ekibi, esrarengiz kara parçasının bir zamanlar su yüzüne çıkmasını sağlayan etkinin, okyanus tabanındaki yanardağ faaliyeti olduğunu düşünüyor. Dünyanın çekirdeğinden okyanusa hareket eden lav ve diğer materyalleri taşıyan oldukça sıcak akım, bazen daire veya mantar şeklini alarak okyanus tabanında yükseliyor.
Araştırmacılar, bu tür bir akımın keşfedilen kara parçasını yaklaşık 30 milyon yıl öncesinde okyanusun yüzeyine taşıdığını düşünüyor.