[Kasım/2014] Soompi'nin AHL Mentoru Tony Jones ile Röportajı

[Kasım/2014] Soompi'nin AHL Mentoru Tony Jones ile Röportajı


S: K-Pop hakkında ne düşünüyorsun?
-K-Pop gerçekten ilginç.  K-Pop veya Korean hip hop’ı BTS’e kadar hiç duymamıştım ve sanırım grup hakkında biraz araştırma yapmaya çalışırken ilk duyduğum ve izlediğim kayıtları “We Are Bulletproof”tu. Bu kadarını bir K-pop grubundan beklemiyordum. Onlar gerçekten iyiydi. Müzik videoları gerçekten iyi yönetilmişti, bunun ilk kayıt olmasından gerçekten çok etkilendim, şimdiye kadar di
nlediğim ilk [K-Pop] şarkısıydı. İlgimi ve dikkatimi çekti. Kore’deki her grup ve sanatçının bu şekilde müzik yaptığını ve böyle yetenekli olduğunu düşündüm. Yanılmışım. Başka bir grup hakkında konuşmayacağım; ama onlar sadece farklılar. BTS’in sunabileceği çok fazla şey var. Hip hop kültürü üzerinde gerçekten çalıştılar. Arkalarındaki prodüktör ve yönetmenlerle tanışmak istiyorum; çünkü yaptıkları her şey gerçekten Amerikanvari. Onların; eğer İngilizce öğrenebilirlerse gelecekte Amerika’ya gelip müzik yapabileceklerini düşünüyorum. Bu kadar iyiler. Bu kadar yetenekliler. Daha sonra, insanlar sürekli bunun gibiydiler: “BAP’e bak, EXO’ya bak, ya da G-Dragonave tüm bu gruplara, hepsine baktım ve benim için aynı değildi, bilirsiniz. Onlar da yetenekli; fakat onlara BTS’e verdiğim tepkiyi vermedim.

S: American müzik endüstrisini K-Pop endüstirisiyle karşı nasıl karşılaştırabilirsiniz?
-Peki, bu gerçekten farklı. Kore'deler, -kültür ve her şey-. Buna saygı duymak zorundasınız. Ve evet, makyaj yapıyorlar ve dans ediyorlar, bu pek Amerikan hip hopu gibi değil; ama oradaki kültür ve insanlar bunu istiyor, orada başarılı olan şey bu. Rap Mon çok iyi rap yapabiliyor, demek istediğim Suga ve J-Hope da öyle; ama gerçek şu ki makyaj yaptığı gerçeği ya da dans ettiği gerçeği bunu değiştirmez; çünkü bu onun kültürü.  Değiştirebileceğine eminim- o ve Suga düz hip-hop parçaları, rap müziği ve tüm bunları yapabilir; ama şu an yaptıkları şey bir grupta olmak, BTS, ve bu o
nların seçtiği yol. Bazen seni gelecekte ilerletecek yollar seçersin, ve eğer bu BTS'nin Kore'de bilinip sesini duyulmasını sağlayacaksa, bunu yapmak zorundalar. Bu yüzden bu çok farklı; fakat yine de saygı duymak zorundasınız.

S: K-Pop’ı beş yıl içerisinde nerede görüyorsun?

-K-Pop’un patlama yaşayacağını ve büyüyeceğini düşünüyorum. Yönetim onları Amerika'ya getirmeyi ya da Amerikan bir BTS kurmayı düşünüyor mu bilmiyorum; ama yaptıkları şey harika. Amerika’da bu şekilde dans eden, rap yapan ve şarkı söyleyen kimse yok. Aslında Amerika'da bunun gibi bir grup başlamak iyi bir fikir. New Edition'dan, Boys to Men'den, A$AP Rocky'den aldılar, her yerden bir şeyler alıp bir araya getirdiler. Bu bir plan mıydı yoksa çocuklar mı yetenekliydi bilmiyorum; ama bir araya gelmiş olmaları bir şans. Bu harika. K-Pop'un gerçekten daha fazla gelişeceğini ve sadece bir yerli kültür olarak kalmayacağını düşünüyorum. BTS sayesinde büyüyecek.

S: Scooter Braun, PSY ve CL ile çalışıyor. Şu anda birçok K-pop sanatçısı tanıtımlarını U.S ile genişletiyor. Sizi KCON'da BTS ile gördüm. Bu K-pop gibi bir tarz için U.S'ten birçok hayranı bir araya getiren bir etkinlikti. Bunun hakkındaki görüşleriniz neler ve BTS’e şaşırdınız mı? Bunun hakkında sizi ne şaşırttı?
-Burada K-pop’u seven birçok Amerikalı fanın olduğunu biliyorum. Oraya ilk gittiğimde,  köşe başında bir kuyruk vardı, dışarıdaki insanlar ve çocuklar içeriye giremedikleri içiağlıyorlardı. Şaşırmıştım. Kore’de ünlü olduklarını biliyordum; ama bu insanların K-Pop’u burada da sevdikleri hakkında bir fikrim yoktu. Burada da sadık hayranlara sahipler. Gösterileri 200 kişiyle sınırlıydı ve bütün kızlar sanki orada N’SYNC veya Backstreet Boys varmış gibi ağlıyor ve çığlık atıyorlardı. KCON'a gittiğimde, gerçekten gözlerimi açtılar. Yaklaşık 25,000 insan tezahürat yapıyor ve sadece BTS'e değil, tüm gruplar için tezahürat ediyorlardı. K-Pop Amerika’da büyük bir piyasa; çünkü farklı olmayı isteyen birçok insan var. Eğer herkes N’SYNC’i seviyorsa, onlar bir başkasını ve farklı erkek gruplarını bulmak istiyorlar. Ve onlar BTS’i buldular.

S: K-Pop'ın Amerika'ya geçebilmesi için dil ile ilgili halledilmesi gereken şeyler olduğundan bahsettiniz. KCON'da çok fazla yabancı hayran vardı ve Korece şarkılara eşlik edip Kore kültürünü kucakladıklarını gördük. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
-Bilhassa, çocuklar buraya gelmeden önce İngilizceyi öğrenmek zorundalar. Zamanla öğrenecekler. Rap Mon gerçekten iyi bir İngilizce’ye sahip ve aslında birçok defa İngilizce rap yaptı. 
Birlikte Korece şarkı söyleyen insanları fark ettim ve bende şarkıya eşlik etmeyi denedim. Olmadı, yapamadım, zorlandım. Ne söylediklerini bilmiyordum; ama gerçek şu ki onlar şarkı sözlerini öğrenmişti ve BTS ile birlikte harika bir şekilde söylüyorlardı. V’nin bana öğrettikleri dışındaki kelimeleri nasıl telaffuz edeceğimi bilmiyordum; ama bu inanılmazdı. Bu İngilizce şarkı sözleri öğrenmek gibi değildi. Tamamıyla farklı bir dili öğrenmek ve hep birlikte söylemek zorundaydınız. Bu da gerçekten özel ve sadık fanlar olduğunuz anlamına geliyor. İleride İngilizce’yi öğrenecek ve eğer öğrenebilirlerse her ülkede başarılı olabilirler.

S: Daha önce BTS’in son albümü olan “Dark & Wild”dan bahsettin. Bütün albümü dinledin mi? Favori bir parçan var mı?
-Bütün albümlerini dinledim. Bunu üçüncü gece duydum; çünkü Twitter’da insanlar bunun gibiydi: “Dinlemek zorundasın.” Bu BTS’di. Dinlemek zorundaydım. Tüm albümlerini dinledim. Benim favorilerim, birkaç tane aslında, ama favori parçamHip Hop Lover.” Bu parça inanılmaz- rapi ve nakaratıyla-. Gerçekten şaşırmıştım.Let Me Knowda gerçekten iyi bir kayıttı. Aslında bu parçayı albüm yayınlanmadan önce KCON’un sahne arkasında dinlemiştim. Adamım Suga,  telefonunu çıkarttı ve “Hey, bu parçayı yaptım. Dinlemek ister misin?” dedi. Yani şarkıyı daha önce dinlemiştim; ama hoparlörlerden dinlediğimde, -verdiği his- bambaşkaydı (*olumlu anlamda). Suga inanılmaz. Bu kayıtı o yaptı. Şarkıyı üretti, nakaratı, ve her şeyi. Üçüncüsü iseDanger”. Ve birkaç tane daha var. Aslında, bütün albüm gerçekten iyiydi. Hangileri bilmiyorum; ama bazı şarkıların Kore’de yasaklandığını duydum.  “Danger” in bunlardan biri olduğuna eminim. Yasaklanmak, dikkat çekmek ya da iyi anlamda farklı olmak mı istiyorlar bilmiyorum. İşte NWA Amerika'da böyle asilik yaptı; ama Kore'de hormonsal şeylerden konuşamazsınız. Sanırım bu soruyu çekim yaparken personellerden birisine sormuştum, ve seksten pek önemli bir şey değilmiş gibi bahsettim. " (Kore için) bu yasaklı bir konu gibidir" şeklinde cevap verdi. Kore'de bu konu hakkında konuşulmazmış, ilginç. “Dark & Wild” inanılmaz. Eğer böyle albümler yapmaya devam ederseler, gelmiş geçmiş en büyük Koreli grup olacaklar.

S: Yasaklı olan şarkılar hakkında ne düşünüyorsun? (Kore'de) Bazen bazı kuruluşlar sözlerin değiştirilmesini ya da belirli bir standarda uyarlanmasını ister. Ama bu, sanatçılarla karşılıklı anlaşarak yapılıyor. Sence boyun eğmeliler mi yoksa kendi yarattıkları şeye sabit mi kalmalılar?
T: Kore'de çok fazla kontrol var. Bana anlatılan bir hikayede; gruptan ayrılıp solo devam etmek isteyen birileri yasaklanmış ve isimlerinden ya da işlerinden bahsederseniz eğer size diğer sanatçıların müziklerini göndermiyorlamış. -Bilmiyorum.- Ama burada bir kontrol var. U.S'de büyük bir şirkete ihtiyacın yok, hiçbir şeye ihtiyacın yok. Her şeyi kendin yapabilirsin. Macklemore ve Ryan Lewis kendi kendilerine milyonlarca albüm sattılar. Kore'de bunu yapamazsın. Bir kontrolleri var, ne zaman bunun ayrılacağını ve neden bazı şarkıların yasaklandığını bilmiyorum. Birilerinin buna karşı koymayı öğrenmesi gerekiyor -siz yapmalısınız demiyorum. Kimsenin bunu yanlış algılamasını, insanlara, kurumlara ve tüm bunlara karşı çıkması istemiyorum. Ama şarkı yasaklamak konusunda... biliyorsunuz, Amerika'da özgürüz. Hiçbir şarkıyı, söylediğimiz ve yaptığımız şeyleri yasaklayamazsınız. İstediğimiz her şeyi söyleyebiliriz. NWA; 80'lerin sonlarında yada 90'ların başında içinde "polisi s..." gibi açık açık bir küfür olduğunda bile. Onlar şarkı yaptığında, tüm dünyada bir isyan vardı. Bunu da yasaklamaya çalıştılar; ama onlar müzik yapmaya ve yaratmaya devam edecekler. Bu şanssız bir şey; ama gerçek hayranlar onların müziklerine kulak verecek ve bir grup olarak BTS, umutlar içerisinde büyüyerek oldukları kişi olmaya devam edecek ve Amerikan (şarkı ve kültüründen de) etkilenecek. Bu çocuklar Amerikan kültürüne gerçekten çalıştılar ve bunu çok iyi yapıyorlar. Başka ülkelerden bunu taklit etmeye, aynı şekilde rap yapıp şarkı söylemeye, aynı şekilde hareket etmeye çalışanlar görüyorum; ama başaramıyorlar. Bu çocuklar buna gerçekten çalıştılar ve bunda gerçekten çok iyiler. Hepsi baştan aşağı çok yetenekli, grupta tek bir zayıf halka bile yok. Bu gerçekten ilginç, BTS gerçekten çok iyi.

S: BTS ile aranızda bir iş birliği görecek miyiz?
-Gelecekte öyle olmasını umuyorum.

S: Çocuklara karşı ilk izlenimin neydi?

-İlk izlenimim Nate ve ben onları uyandırırkendi. Her şeyden önce, tv programının ne olduğu hakkında bir fikirleri, tv programı yapacakları, ve neler olup bittiğiyle ilgili fikirleri yoktu. İlk karşılaşmamızda, onları sabah beş veya altıda uyandırdık. Etrafa “Ne oluyor?” der gibi bakıyorlardı. Kaçırılmış olduklarını biliyordum ama bunu program yayınlanana kadar görmedim. 
Onları sabah altıda uyandırmıştık ve yataklarından gitmeye hazır askerler gibi atladılar “Haydi gidelim.” Onlara “Rap yap ya da dans et, herhangi bir şey yap” dedik ve ilk lider Rap Mon, bize rap yapmaya başladı. Sabahın sekiziydi ve kim olduğumuz hakkında bir fikri yoktu. Onlar gerçekten özeldiler. Özel olduklarını düşündüm. Çok özeller, daima dans ediyorlar, daima pratik yapıyorlar. Zorla olmadığı halde- bunu yapmak zorunda değillerdi. Onlar sadece yaptıkları şeyde iyi olmak istiyorlar; çünkü makyaj yaptıkları ve dansları yüzünden çok fazla sert eleştiri alacaklar; bu yüzden Rap Mon mükemmel olmak istiyor. “Hip hop Lover”da rap yaparken, Rap Mon’un büyüklüğünü duyuyorsunuz. Çocuklara karşı ilk izlenimim: gerçekten hoş ve cana yakın oldukları ve sadece gerçekten güzel zaman geçirdikleriydi. Tüm şovda tek bir boş dakika olduğunu bile düşünmüyorum. Bazı farklılıkları ve bunun gibi şeyleri vardı; ama bunun dışında onlar sadece havalı çocuklar. On altıdan yirmi yaşına kadarlar. Hepsi süper yetenekli olsalar bile, hepsinden daha yeteneklisi en gençleri olan Jungkook. Üçünü de yapabiliyor. Gerçekten rap yapabiliyor, şarkı söyleyebiliyor ve dans edebiliyor “Bulletproof”ta gördüğünüz gibi. O muhtemelen gruptaki en değerli üye, çünkü çok küçük ve her şeyi yapabiliyor.

S: Ve gerçek şu ki, büyük ihtimalle hepsi sersemledi, bu harikaydı.
-Kimsenin onların işinin ne kadar zor olduğunu bildiğini sanmıyorum -tüm gün boyunca. Biz yorulurduk, ayrılıp onları uyandırmak için geri dönüyorduk; ama onlar zar zor uyuyordu, -belki iki ya da üç saat.- Gerçekten çok çalışıyorlar. Beşinci bölüm; herhalde bu onların ne kadar yorulduğunu görebileceğiniz zamanlardan biriydi. Onları yataktan kaldırmak zorunda kaldık ve bu bir oyun ya da rol değildi. Gözlerini zar zor açık tuttular ve uykuya daldılar.

S:Kamera arkasında grupla hiç unutulmaz bir anınız var mı?
-Evet, kesinlikle. Her gün unutulmazdı. Onlara hiçbir kadınla o seviyede iletişime geçmemiş olmalarına rağmen bir kadına nasıl yaklaşabileceklerini göstermek -bu harikaydı-. Gerçekten dışarı çıktıklarını görmek -çünkü kızlara asılamazlar, kız arkadaşları olamaz, vs.- ama hormonları var. Bu yüzden 'War of Hormone'u yazdılar; çünkü bu gerçekten doğru. Onları bir kadının yanında, onunla konuşurken görmek ve başarılı olduklarını görmek, bu harikaydı. Onlara öğrettiğimiz şeylerden biriydi ve gerçekten başarılılardı. Video çok eğlenceliydi -hepsini göstermediler-. Birçok anı vardı. (Boy in Luv L.A ver. izlemek için TIKLAYIN**)
S:, Kore’ye gitmek için hiçbir planın var mı ve Kore müzik endüstirisinde çalışman mümkün mü?
-Kore’ye gitmeyi çok isterim ve aynı zamanda orada bir şey yapmak ve piyasamı genişletmeyi de. Gerçekten güzel bir kültür gibi görünüyor. Kesinlikle seveceğim. Çocuklarla birlikte stüdyoya girme şansımız olmamıştı; ama galiba onlar için birkaç parça yazabilirdim. Nate Walker, diğer akıl hocası, aynı zamanda büyük bir şarkı yazarı. Jamie Foxx’un seslendirdiği “Blame It”i, Tinashe’nin “2 On,” unu, Trey Songz ve Fabolous’un “Say Aah.”ını yazdı. Eğer gelecekte onu çocuklarla birlikte stüdyoya getirebilirsek, bu harika bir görünüm olurdu. Onlara hip hop ve rap hakkında biraz daha şey gösteririz. Kore'deki grupların herhangi biriyle birlikte çalışmakla ilgili hiç sorunum yok; ama her nasıl olursa oraya gitmek harika olacak.

S: Bu gerçekten sevimli. Bu kadar bağlandıktan sonra, onlarla iletişim kurabildin mi?
-Çocuklarla iletişim kuruyorum. Nasıl kurduğumu söylemeyeceğim; çünkü orada bir yerlerde biraz ciddi fanların olduğunu biliyorum ve fanlar onları bulur. Sanırım bazı fanların nasıl bu kadar çılgın olabileceğine iki örneğiyle karşılaşıncaya dek inanmıyordum. İlki, bana “İnstagram’a bir şey koyma” dedi ve ben de “Neden?” dedim. Sonra, bir videodan bir resim paylaştım-Bu fotoğrafı insanlar benim BTS ile çalıştığımı bilmeden önce paylaşmıştım. Bu ben, J-Hope, ve Jin vardı fotoğrafta. Onların yüzünü bulanıklaştırmıştım. Fotoğraftakilerin kim olduğundan veya ne yaptığımla ilgili bir fikriniz olamazdı. İlk olarak, fanlar beni buldular. Kim olduğumu nasıl bildikleri bilmiyordum. İkinci olarak, “Hey, bunlar J-Hope ve Jin mi?” dediler. Ben ise şöyleydim, “Ne?? Bunu nasıl..”  Bir diğeri ise şuydu; Çocuklar LA hava alanına geldiklerinde, fanlar çocukları hava limanında bekliyorlardı. Geleceklerini kimseye söylememişlerdi. Fanlardan iki tanesi onları hava limanında bekliyordu. Bu çılgınlıktı.

S: Okuyucularımız için son bir sözün var mı?
-
Gerçekten eğlendim ve çocukların hepsini gerçekten sevdim. İrtibatımızı koparmayacağız. Onlarla çalışmak bir zevkti. Amerika ve Kore bir şeyler yaptığı sürece gelecekte bir şeylerin olacağını düşünüyorum. Çocuklar çoktan büyük (*ta
nırlık ve başarı anlamında) olsa da, daha büyük isimlere ihtiyaç var. (*Şirket anlaşmalarından bahsediyor sanırımGerçekten tüm sevginiz ve desteğiniz için teşekkür ederiz.

Türkçe Çeviri: Kawaii@BTSTurkey
Kaynak: soompi
[Ağustos/2014] moonROK'un AHL Mentoru Tony Jones ile Röportajı

[Ağustos/2014] moonROK'un AHL Mentoru Tony Jones ile Röportajı


BTSHip Hop kültürünü öğrenmek ve ilk reality programı olan 'American Hustle Life'ı çekmek için Temmuz'da Los Angeles'i ziyaret etti. Programdaki Hip Hop danışmalarından biri sanatçı-söz yazarı Tony Jones, BTS'e hip hop yeteneklerini nasıl geliştirebileceğini öğretti ve onları şehirde gezdirdi. BTS ile ilgili ilk izlemini sorduğumuzda; "Şey,  ilk kez sabahın altısında onları uyandırmak için gittiğimde tanışmıştık. Hepsi de yorgundu, etkilenecek bir şey yoktu. Ne olduğunu bildiklerini bile sanmıyorum, sadece büyük bir tatile geldiklerini düşünüyorlardı. Zor bir başlangıç oldu; ama yine de işbirliği yaptılar. Ondan sonra, 2 hafta boyunca birlikte çok güzel aılarımız oldu." dedi.


moonROK; Tony Jones ile  BTS'le çalışma deneyimi ve 'Jony' (Jimin + Tony) çifti hakkında konuştu.


moonROK: Bize biraz kendinden ve müzik hayatından bahset.
Selam millet, ben Tony Jones. Texaslıyım ve bir yıldır Los Angeles'ta yaşıyorum. Bir süredir müzikle ilgileniyorum. 2009-2010 yıllarında basketboldan sonra müziği ciddiye almaya başladım. Geçen yıl LA'a geldiğimde burada küçük bir grupla anlaşma imzaladım ve onlarla birlikte bir şarkı yaptık. Son zamanlarda başka şeylerle meşgul olduğumda stüdyoya pek girmiyorum. İleride daha büyük bir şirketle anlaşma yapmayı umuyorum ve çok yetenekli oldukları için BTS üyeleriyle tekrar çalışmayı çok isterim. Kendimi bir rapçiden daha çok, söz yazarı gibi düşündüğüm için bir gün kendi stüdyomun olmasını umuyorum.

BTS 'American Hustle Life' programına nasıl dahil oldun?
Aslında Kore takımı bana bu teklifle geldiğinde K-Pop müziğini ya da Kore müziğini hiç duymamıştım; bu yüzden BTS'i araştırdım. Sanırım ilk 'We Are Bulletproof Pt. 2'yu dinledim. 'Evet, kesinlikle (bunu yapacağım)!' dedim. Gerçekten yetenekliler ve harika bir gruba benziyorlar.

Onlara Hip-Hop'ı öğretmeden önce Hip-Hop bilgileri hakkında ne düşünüyordun? İşin zor muydu?
Bence Hip-Hop ve rap'i iyi biliyorlar. A$AP Rocky, Jay-Z, T.I. gibi birçok rapçiyi ve yeni çıkan tüm şarkıcıları biliyorlardı. Rap Monster ve Suga'nın rapini dinlerseniz fark edeceksiniz ki tarzları Amerikan raplerine benziyor. Şarkıları Korece; ama Amerikan tarzında söylüyorlar. Yapımcılarının kim olduğunu bilmiyorum; ama Amerikan beat'lerine müziği oldukça modern bir şekilde yapıyorlar. Bu işi iyi beceriyorlar.


BTS'i ilk defa We Are BulletProof' Pt. 2 klibinde gördüğünü söyledin. Peki onlarla bizzat tanıştıktan sonra ne düşündün?
O klibi izledikten sonra gerçekten çok sevmiştim. Kore'deki herkesin BTS gibi müzik yaptığını düşünmüştüm; ama sonra öyle olmadığını, BTS'in Kore'deki diğer sanatçı ve gruplardan farklı olduğunu (farklı müzik yaptıkları) anladım. Çok çalıştıkları için gerçekten İngilizce öğrenip gelseler burada müziklerini yapabilirler. Yeni çıkan 'Danger' şarkıları da gerçekten çok modern. 'I Like It' en sevdiğim şarkıları; çünkü Boyz II Men havası var. Bazıları gerçekten Amerikan kültürünü öğrenip hemen buraya geliyor. Diğer (K-Pop) grupları da araştırmaya başladım. B.A.P ve EXO dinlememi söylediler. Ama kararımı değiştirmedi. Ben BTS'in daha iyi olduğunu düşünüyorum. Onlarla çalıştığım için ön yargılı davranmıyorum. Sadece farklılar, daha fazlasını yapıyorlar.

Programın bir akıl hocası olarak, Hip-Hop'ın temel unsurları sence neler?
Hımm Hip-Hop şimdilerde çok değişti. Ben Beat Box, Break Dans, underground yarışmaları ve kaba beat ile başlamıştım. Lil Wayne ve Kanye West gibi oyunu değiştirdi. Şimdilerde auto-tune çok popüler. Hip-Hop'ın tek bir tanımı olmasa da genel anlamda sadece iyi müzik ve kafiyelerden oluşuyor. Şimdi bir Hip-Hop artisi olarak bence J.Cole harika biri. Güzel şeyleri şarkılarında konu eder, iyi söz yazar, auto tone'u çok kullanmaz. Bir beat'te sesleriyle kalabilen kişi bence iyi Hip-Hop yapıyordur.

Kore ve Amerika'nın Hip-Hop kültürü arasındaki herhangi bir farklılık ne?
Anladığım kadarıyla Kore'de rapi şarkılarla birleştiriyorlar. Henüz şarkı söylemeden (vokallerin olmamasından bahsediyor), dans etmeden; sadece rap yapan (Koreli) bir sanatçısı duymadım. Yine de belki de yeterince dinlemediğim için duymamışımdır.

Kore'de, idol -yani şarkı söyleyen, dans eden, uyumlu kıyafetler (konsept kıyafetleri) giyen ve bir şirket altında çıkış yapanbir gruptaysan Hip Hop yapamazsın ya da yaptığın hip hop sahtedir; diye bir düşünce var. Bu konu hakkında ne diyorsun?
Kore'nin ana akım kültürüne saygı duymalısınız; çünkü bu oranın kültürü. Yüzlerinde makyajları var diye, yaptıkları Hip-Hop veya rap değil ya da sahte diyemezsiniz. Piyasaları böyle istiyor. Rap Monster aralarındaki en iyi rapçi. Orada şarkı söyleyebilir, dans edebilir ve yüzlerine makyaj yapabilirler. Yine de bu farklı bir kültür.

B-Free ile yapılan röportaja gelirsek, sanırım Rap Monster; makyaj yapmak ve dans etmek zorunda olduğu içiK-Pop ve Hip-Hop yapmak konusunda kararsız olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Ama bence farkı anlaması çok güzel. Amerika'da bir Hip-Hop sanatçısın dans edip makyaj yapması alışılmadık bir durumdur, sanırım B-Free de bu konudan bahsediyordu. Tüm bunlara rağmen Rap Monster ve Suga gerçekten rap yapabiliyorlar; makyaj yapmaları bu durumu değiştirmiyor.

BTS Amerikaya gelince, herhangi bir kültür şoku yaşadı mı?
Çok fazla bir şey söyleyecemeyeceğim; çünkü bazıları gelecek bölümde yayınlanacak. Ama üyeler kızlarla konuşamıyor ve onlara yaklaşamıyorlar. Kore eğlence sektörüilişki konusunda çok katı olduğunu biliyorum. Bu yüzden, onları kızların önüne koyduğumuz zaman, çok utandılar ve ne yapacağını şaşırdılar. Onlara kızlarla nasıl kaynaşacaklarını öğrettik ve bu benim favori bölümlerinden birisi oldu. Onlarla gerçekten gurur duydum.    
Çocuklardan ziyade, sanırım kültür şoku yaşayan bendim. Birbirlerine dokunmaları falan onlar için farklı anlama gelen şeyler değil. Bir gün odaya girdiğimde Suga'nın V'ye boyun masajını yaptığı ya da Jimin'iJungKook'a samimi bir sırt masajı yaptığını gördüm ve personellere; 'Neler oluyor?' anlamında baktım. (güler) Sanırım orada bu durum yanlış yorumlanmıyor; ama burada o şekilde şeyler yaparsanız... insanlarıne düşüneceğini bilirsiniz.


Bir akıl hocası olarak, onlara neler öğrettin? Nasıl öğrenciydiler? Onlara en kolay/en zor öğrettiğin şeyler nelerdi?
En eğlenceli kısmı onlara İngilizce öğretmeye çalışmaktı. 'Turn up' gibi bazı kelimeleri öğrettik. Warren G'nin evine gittiklerinde söyledikleri 'What's popping?' cümlesini de biz öğretmiştik.
Oh, 'dope (mükemmel ötesi)' kelimesini öğretmiştik ve bunun hikayesi çok komik. Bir gün Nate ve ben o konuyu açtık ve yapımcılardan biri neredeyse aklını kaçıracaktı. “Hayır, dope diyemezsiniz!! Dope uyuşturucu demek!!” dedi. Ama bilirsiniz, dope aynı zamanda “cool (havalı)” anlamına da geliyor; bu yüzden bizim için komikti.
Bir keresinde J-Hope'a Migos'un Versace tarzı gibi rap yapmayı öğrettiğimi hatırlıyorum. Çünkü burada bu çok popüler; ama beklediğim kadar iyi gitmemişti.(güler)

Diğer taraftan, sen hiç Korece öğrenebildin mi peki?
Programda yayınlanacak mı bilmiyorum; ama V bana çok Korece öğretti. Sanırım kötü kelimeler de öğretti. (güler) 'annyeong haseyo'nun 'Merhaba' anlamına geldiğini biliyorum. Sonra bana 'bikkyeo yo' gibi bir şey öğretti. Anlamı da 'Çekil önümden'. (güler) Yarım saat içinde bunun gibi rastgele bir sürü cümle öğrettiler; umarım bir kısmı yayınlanır.

Peki program tamamen gerçek mi yoksa yazılmış (*senaryo olan) kısımlar da var mı?
Oldukça gerçek. Artık programda olmadığı için Dante hakkında konuşabilirim sanırım. Birkaç kişi bana Dante'nin nereye gittiğini sordu. Aslında gerçekteiyi biri; ama programdan ayrıldı. Bir sorun olduğunu sanmıyorum; ancak 2. bölümü izlediyseniz, sertti. Dante'yi seviyorum; ama çocuklara karşı sertti. Suga ve Jin'in hocasıydı; ancak iyi anlaşamadılar ve yarışmayı bitirmeyi istemediler. Sebebini bilmiyorum ama sanırım aralarında bir gerginlik olmuş ve çocuklardan birine bir şey fırlatmış. Genel olarak düşünürsek, çocuklar gerçekten itaatkar, söylediğim her şeyi dinlediler ve her görüşe açıktılar. Dante iyi biridir; yani ne olduğunu bilmiyorum. O genelde böyle biri değildir.

Jiminle iyi anlaşıyor gibisiniz. Neler olduğunu bizimle paylaşır mısın?
Cevap veremediğim birçok şey var; çünkü hayranlar bizi yakıştırıyor ve öyle bir şey yok. Ben sadece ona 'ChimChim' lakabını buldum ve bunu nasıl bulduğumu bile bilmiyorum. O bir birey olarak çok çekici biri. Bence kızların dikkatini nasıl çekeceğini iyi biliyor. Şarkı söyleyebiliyor ve dans edebiliyor. Onda kendi gençliğiminden bazı şeyleri görüyorum.. Gerçekten onu küçük bir erkek kardeş olarak görüyorum. Diğer çocukları da seviyorum; ama Jimin ile daha samimi olduğumuzu düşünüyorum. Program boyunca, hep birbirimizin yandaydık.
Aslında ben en yetenekli üyeniJungkook olduğunu düşünüyorum; çünkü o aralarında en küçük olanı. 16 yaşında; şarkı söyleyebiliyor, dans edebiliyor ve rap yapabiliyor ve bunların hepsini çok iyi yapıyor. J-Hope inanılmaz dans ediyor, süper bir dansçı. Rap Monster ve Suga süper rap yapıyorlar. Ve Jin ile Jimin de süper şarkı söylüyor. Ama Jungkook bunların hepsini yapabiliyor. Fakat soruya gelecek olursak, (Jimin'i) gerçekten bir birey olarak çok seviyorum ve göz kırparak performans sergilerken, tüm hayranları memnun ediyor. Çok pozitif bir kişiliği var.


moonROK okurlarımıza son mesajın nedir?
Çocuklarla çalışırken gerçekten iyi bir zaman geçirdim. Onları küçük kardeşlerim olarak görüyorum. Gelecekte de birlikte yeniden çalışacağımıza eminim. Benim için 1 numaralar  ve yakında Kore'de de 1 numara olacaklar. Bu arada, Jimin ve ben gay değiliz. (güler) Bu bir abi-kardeş ilişkisi.



 Hayran Soruları!

1 kelime ile Bangtan üyelerini anlatın. (soran @lisaphan)
Rap Monster ile başlayalım. Lider diyeceğim.
J-Hope: Pozitif. Tam anlamıyla her zaman sırıtıyor, sahnede... her yerde. Çok iyi biri.
JungKook: Yetenekli. En küçük üye olduğu için eyetenekli olanın o olduğunu düşünüyorum. Sadece 16 yaşında; ama şarkı söyleyebiliyor, dans edebiliyor ve rap yapabiliyor hem de bunları çok iyi yapıyor.
Jimin: Jony? (güler) Hayır, espri yapıyorum. Sevimli/Çekici. Göz kırparak performans sergilerken, herkesi memnun etmeyi çok iyi biliyor.
V: Eğlenceli. Sadece çok eğlenceli biri. Biraz garip; ama daha ilk günden odak noktası olaJimin bile değil oydu. İngilizce konuşmaya, sosyalleşmeye ve herkesle video oyunları oynamaya çalışmıştı.
Suga: Tabiki de swag! O gerçekten havalı biri. Rap Monster herhangi bir rapçiyi yenebilir; ama Suga'n tarzı farklı... swag yani. Amerikalı rapçi tarzında rahat/geniş bir biri.
Jin: Hoş olduğunu söylemek istiyorum, kulağa basit gelse de. Çok sevimli ve her yönden hoş bir biri.

BTS'den öğrendiğin bir şey var mı? (soran @pd_nimXI)
Nasıl pozitif kalabileceğimi öğrendim bence. Kimsenin görmediği zorluklar yaşıyorlar. Biz gidip biraz uyuyorduk; fakat onların sabahın beşine kadar çalıştıklarını duydum ve biz de onları sabahın yedisinde her gün uyandırmak zorundaydık. Bir bölümde yorgunluktan gözlerini bile açamadıklarını göreceksiniz. Kore'de bu durumu yaşayan birçok çocuk var. Her zaman prova yapıyorlar, dans ediyorlar, şarkı söylüyorlar, rap yapıyorlar ve çok çalışıyorlar. Gerçekten bunu takdir ediyorum.
Bu bana tuhaf geliyor; çünkü Amerika'da ne istersen yaparsın. Underground yapabilirsin ve bir şirkete bağlı olmak zorunda değilsin. Macklemore ve Ryan Lewis her şeyi kendileri yaptı; ama Kore'de, böyle yapmak oldukça zor. İnce eleyip sık dokuyorlar ve bu konunun iyi üstesinden geliyorlar.

BTS ile favori anın hangisi? (soran @kooly721)
BTS ile olan kesinlikle favori anım... Troubador şovungitmemiz. Büyük ihtimalle oradaki ebüyük iki fan Nate ve bendik. Bağırmıştık ve sesimiz kısılana kadar çığlık atmıştık. Geçtiğimiz iki haftada bizimle birlikte öğrendikleri her şeyi ortaya koymaları gerçekten harikaydı ve sahnede gerçekten her şeyi gösterdiler.


Türkçe Çeviri: Taeyaren@BTSTurkey

Düzenleme: Golden_v@BTSTurkey
Kaynak/Soruce: Moonroknews