Tsunami

Tsunami

TSUNAMİ (DEV DENİZ DALGALARI)

Leonardo Da Vinci, 1504 yılında tamamladığı teknik notlarında, 1489 yılında, Adalya körfezinde denizin yarılarak, sularının çekildiğini, sonra tekrar karaya doğru ilerlediğini, bu sırada oluşan büyük dalgaların da kıyıyı istila ettiğini belirtmektedir. Bu ifade tsunamiyi anlatmaktadır. TÜBİTAK desteği ile ODTÜ, Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Japonya'nın Tohoku Üniversitesi ile ortaklaşa yürütülen çalışmada Ege kıyılarında Vinci'nin ifade ettiği 1489 yılındaki olayın izleri Dalaman (Muğla) kıyılarında bulunmuştur. Deniz, o yıllarda Dalaman deltasının bir bölümünde, bir kez olmak üzere kıyıdan 250 m içeriye kadar ilerlemiştir. Bu doğal afetin Tsunami olduğu, alınan örneklerin Japonya'da yapılan analizleri sonucunda belirlenmiştir (Yalçıner, 1999). Tsunami (Tsu-nami) Japon dilinde "Liman dalgası" anlamına gelmektedir. Tsunamiye sismik deniz dalgası ya da deprem deniz dalgası da denilmektedir. Tsunamileri anlamak için önce bunların rüzgârların ve gelgitlerin yarattığı dalgalardan ayırt etmek gerekiyor. Okyanuslarda esen rüzgârlar yüzeyde dalgalanmalar yaratabilirler. Okyanus ve deniz tabanlarını ileri-geri süpüren gel-gitler, tsunamiler gibi okyanus dibine kadar ulaşabilen akıntılar oluşturabilirler. Bu dalgalar rüzgârın, ayın ve güneşin etkisine bağlı olarak gelişmekte olup, tsunami ile ilgili değildirler.

Tsunamilerin oluşabilmesi için:

1-Yer kabuğunda düşey yönlü bir hareket olmalıdır (Normal ya da Ters fay hareketlerinde olduğu gibi)

2-Depremin odak noktasının deniz ya da okyanusun altında olması gerekir

3-Deniz altında büyük boyutlu kayma oturmaların oluşması gerekir

4-Deniz altında volkanik patlamalar olması gerekir (Demirtaş, 1999).



Dev deniz dalgalarının okyanuslardaki hızları saatte 750 km ye ulaşabilmektedir. Tek bir dalga yüksekliği birkaç metre, uzunluğu açık denizlerde 750 km olabilmektedir. Derin denizlerde tehlikesiz olan bu dalgaların yüksekliği sığ kıyılarda 30 metreye çıkabilmekte ve yıkıcı olabilmektedir. Tsunamilerin oluşması için, su kütlesinin bir kuvvet tarafından etkilenmesi gerekmektedir. Derin sularda oluşan dalga daha sonra, sığ kıyılara doğru hareket etmekte ve bu kıyılarda sel ve tufan benzeri hasarlara neden olmaktadır. Sığ sularda özellikle "V" şeklinde daralan körfezlerde, körfez tabanının düşük eğilimli olması halinde, dalga içerisindeki enerjinin sıkışmasıyla çok büyük bir tsunami (dev deniz dalgaları) ortaya çıkmaktadır (Oksay, 1999). Tsunami ilk oluştuğunda tek dalga şeklinde olup, daha sonra iki, üç ya da beş dalgaya bölünerek çevreye yayılmaktadır. Bu dalgaların ilki ve sonuncusu zayıf enerjili olmaktadır. Kıyıda görülen hafif ve anormal su değişimi ilk dalganın izidir ve gelecek olan kuvvetli dalganın da habercisi olabilmektedir. Tsunami daha çok okyanus kenarlarında bulunup, okyanuslara açık olan ülkelerde olmaktadır. Okyanuslarda olan deprem ve yanardağ patlamaları tsunamiye yol açmakta ve oluşan dalgalar ada ve kıyı ülkelerinde büyük çaplı hasarlara yol açmaktadır. 1755 Portekiz depreminde İspanya, Portekiz ve Fas kıyılarında tsunami oluşmuş olup, 1883 deki Krakatao adası volkan patlamasında oluşan tsunamide Sumatra'da 36 500 kişi, 1933 Japonya depreminde oluşan tsunamide 3000 kişi, 1946 Aleutian adaları (Alaska) depreminde oluşan tsunamide 122 kişi, 1998 Papau Yeni Gine depreminde oluşan tsunamide de 3000 kişi hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde, Dalaman sahilleri dışında Didim ve Fethiye'de de günümüzden 3500 yıl önce tsunami oluşmuştur (Yalçıner, 1999).