4:Deprem(seizma)
Depremler oluşumlarına göre üç gruba ayrılır:
Volkanik depremler: Etki alanları oldukça sınırlı olan bu depremler faaliyetini devam ettiren volkanların etrafında görülür. Bu depremlerin oluşması volkanik püskürmelere bağlıdır.
Çöküntü depremleri: Mağara, tünel ve galeri gibi yer altı boşluklarının tavanlarının çökmesiyle oluşan depremlerdir. Bu tür depremler karstik araziler gibi yer altı boşluklarının yaygın olduğu sahalarda görülür. Bu depremlerin de etki alanları ve enerjileri azdır.
Tektonik depremler: Yeryüzüdeki depremlerin tamamına yakını (% 99) bu tür depremlerdir. Yer kabuğu levhalarının hareketi sırasında, Yer’in derinliklerinde oluşan basınçlar ve gerilimler sonucunda oluşan kırık hatları (fay) boyunca görülen depremlerdir.
Depremin enerjisinin ortaya çıktığı Yer’in derinliklerindeki merkeze iç merkez (hiposantr); bu merkezin yeryüzüne dikey olarak ulaştığı merkezine ise dış merkez (episantr) adı verilir. Depremler belirli aralıklarla oluşur. Depremin etkisi iç merkezde çevreye doğru adetâ suya atılan taşın oluşturduğu titreşim dalgaları gibi dalgalar hâlinde yayılır. Deprem dalgalarının aynı şiddette olduğu noktaların birleşmesiyle elde edilen eğrilere eş deprem eğrisi (izoseist) adı verilir.
Deprem olaylarını inceleyen bilim dalına sismoloji adı verilir. Deprem dalgalarını ölçen ve kaydeden aletlere ise sismograf adı verilir. Depremin insanlar, yapılar ve arazi üzerindeki etkisinin ölçüsü depremin şiddeti olarak tanımlanır. Bu şiddeti belirlemek amacıyla hazırlanan ölçeklerde en önemlisi Mercalli – Sieberg ölçeğidir. Bu ölçekte depremin şiddeti 1 ile 12 arasında derecelendirilmiştir. Günümüzde ise depremin şiddeti çevredeki gözlemlere göre değil, depremin merkezinden boşalan enerji miktarına göre ölçülmektedir. Rihcter ölçeği olarak bilinen bu yöntemde depremin büyüklüğü (magnitüdü) 1,5 – 8,9 arasındaki değerlerle tanımlanmaktadır. Türkiye’de deprem ile ilgili ölçümler, İstanbul’da yer alan Kandilli Rasathanesi‘nde yapılmaktadır.
Yeryüzünde depremlerin dağılışı ile fay hatlarının dağılışı az çok paralellik gösterir. Dünya’daki başlıca deprem kuşakları; Büyük okyanus çevresi, Alp – Himalaya kıvrım sistemi, Akdeniz çevresi ve Atlas okyanusu ortasındaki sırttır. Okyanus tabanlarında meydana gelen depremlerin etkisiyle dev dalgalar oluşabilmektedir. Tsunami adı verilen bu dalgalar kıyılardan kara içlerine kadar ilerleyerek büyük hasarlara, can va mal kayıplarına neden olabilmektedir.