İç kuvvetler

İç kuvvetler

Yeryüzünde ana şekiller denince ilk bakışta göze çarpanlar sıradağlar, volkan konileri, kara kütleleri ve deniz çukurları gibi büyük yer şekilleridir. Bu tür şekillerin oluşumu çok uzun bir sürede yer kabuğunda görülen hareketlenmelere bağlıdır. Yer kabuğunun bölümlerinden olan sial, manto katı üzerinde levha adı verilen birçok büyük kütle hâlinde bulunur. Bu kütleler manto katında görülen akıntılara bağlı olarak çok yavaş bir şekilde hareket etmektedir.
Bu hareketler bazen yatay olarak, bazen de dikey olarak gerçekleşir. Günümüzden milyonlarca yıl önce birleşik olarak bulunan kıt’alann birbirinden ayrılarak günümüzdeki hâllerini almaları bu şekilde açıklanmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak Alman bilimadamı Alfred Wegener, 17. yy’da kıt’aların kayması teorisini ortaya atan ilk bilimadamıdır. Wegener teorisi olarak da bilinen bu teoriye göre, karalar çoğunluğu Güney Yarım Küre’de olarak bir bütün hâldeydi. Daha sonra ikinci jeolojik zamanın ortalarından itibaren karalar kuzeybatı ve doğuya doğru kayarak parçalandı ve günümüzdeki şekillerini aldı. Atlas okyanusunun her iki yakasında aynı tür canlı kalıntılarının (fosil) bulunması ve bu kıyıların jeolojik açıdan benzerlik göstermesi söz konusu teoriyi desteklemektedir.

Kıta kayması teorisi günümüzde daha da geliştirilerek levha tektoniği teorisi ortaya atılmıştır. Bu teoriye göre, yer kabuğu levhaları daha önce anlatıldığı gibi magma üzerinde mantodaki konveksiyonel akıntıların etkisiyle yatay ve dikey olarak hareket etmektedir. Mantodaki dikey yönlü akıntılar okyanus tabanları gibi ince levhaları zamanla parçalayarak yeni levhaların oluşmasına neden olur. Levhaların ayrıldığı yerler ise kırık hatları (fay) olarak belirir.
levhalar İç Kuvvetler
Büyük Levhalar
Esnek olan üst mantonun üzerindeki yer kabuğu levhaları, üst mantodaki akıntıların etkisiyle bazen birbirinden uzaklaşmakta bazen de birbirlerine doğru yaklaşmaktadır. Bu uzaklaşmalar sonucu oluşan yarıklardan volkanik faaliyetlerle çıkan magma, uzaklaşan levhaların arkasına eklenerek soğur. Böylece geniş okyanus çukurları oluşur. Bu yarıklardan çıkan magmanın bir bölümü okyanus tabanlarında okyanus ortası sırtlarını oluşturur. Bir bölümü de okyanusların yüzeyinde volkanik adalar olarak belirir. Yer kabuğu levhalarının birbirine doğru yaklaşarak çarpışmaları hâlinde, ağır olan okyanusal levha daha hafif olan kıtasal levhanın altına dalar. Böylece okyanuslarda derin çukurlar oluşur. Yoğunlukları birbirine yakın iki kıtasal levhanın birbirine doğru yaklaşması sırasında ise arada kalan okyanus tabanındaki tortulların sıkışarak kıvrılmasıyla kıvrım dağları oluşur.
Yer kabuğunda görülen bu tür hareketlenmelerin kaynağı, Yer’in derinliklerindeki magmaya bağlı olduğundan bu olaylar iç kuvvetler olarak bilinir.
a) Orojenez (Dağ Oluşumu)
b) Epirojenej (Kıta Oluşumu)
c) Volkanizma
d) Seizma (Depremler)