Kuzey Kutbu'nun Son Durumu 2017 Temmuz
Peki bu sıcaklarla birlikte kürenin tamamında neler oluyor?
Dünya'mızın kendi sıcaklık dengesini sağlamasında önemli yeri olan buzullar ne durumda? Bu yazımda Kuzey Buz Denizi'ndeki buzulların son durumunu inceleyip sizlerle paylaşacağım.
Kuzey Buz Denizi üzerindeki buzullar son 200 yıldır herkesin de söylediği gibi büyük bir kayba uğradı. Alanının %50'sine yakın bir kısmını kaybeden bu buzul alanından bundan 2-3 yıl öncesine kadar çok sık bahsediliyor ve insanların dikkati bu noktaya çekiliyordu. Ancak son zamanlarda insanlarımızın dikkati artık bu konulara değil daha insani(!) konulara yani inşaat, araba, yakıt gibi çok gerekli(!) şeylere çekildi. Bu ilgisiz dönemimiz boyunca buzullar ne hale geldi bir bakalım mı?
Deniz Buzunun Genişlik Sınırları - 01.07.2017 |
Deniz Buzunun yoğunluğunu gösteren tematik harita - 01.07.2017 |
Şimdi bir de grafiksel olarak geçmiş yıllarla mukayese yapalım. Grafikten hemen sonra geçmiş yıllarla alansal olarak mukayese yapan bir tematik harita ekleyeceğim.
Bu grafiğe baktığımızda karşımıza 5 parametre çıkıyor. Bunlar: 2017 yılını gösteren mavi çizgi, 2012 yılını gösteren kesik çizgi, 1981-2010 yılları arasını gösteren koyu gri çizgi ve son çeyrekle son 100 yılı gösteren gri ve açık gri şeritler.
Bu senenin bir önceki seneye göre ilginç bir şekilde düşük sıcaklık ortalamalarına sahip oluşu buzulların bu sene pek de gerilememesini sağladı ancak durum kritikliğini hala koruyor. Çünkü daha düşük bir sıcaklık ortalamasına sahip olmamıza rağmen buzullarımızda bir genişleme olmadı aksine erime yavaş da olsa devam etti. Bu da demek oluyor ki kaybımız hala devam ediyor. Peki neden böyle oluyor?
Dünyamızın tükendiğini göre göre hala bir şeyleri fütursuzca tüketmeye devam ediyoruz. En basitinden şöyle bir örnek vereyim: apartmanınızda 2 asansör olduğunu varsayın ve zemin kattan 8.kata çıkacaksınız. Asansörü kullanmak istiyorsunuz ama zemin kata daha yakın olan 2.kattaki asansörü çağırmak yerine gidip karşıda duran 6.kattaki asansörü çağırıyorsunuz ya da ikisini birden çağırıyorsunuz. Dolayısıyla gereksiz bir enerji harcamış oluyorsunuz. Bu enerji nereden geliyor dersiniz? Türkiye'de olduğumuz için tabiki de fosil kaynaklardan geliyor(hoş yurtdışında da durum pek değişik değil, her ne kadar yenilenebilir enerji kaynağına yönelmiş olsalar da). Bahsi geçen fosil kaynaklar da hepinizin bildiğiniz gibi atmosfere sera etkisi yapan maddeler açığa çıkarıyor.
1981-2010 Arasındaki Buzul Alanı ile Güncel Buzul Alanının Farkını Gösteren Tematik Harita |
Sonuçta yukarıda gördüğümüz 2 tematik harita oluşuyor. 50-60 yıllık bir aradan sonra Dünya'nın hali gözünüzün önünde. Üstelik bunun tek sebebi insanlar! Milyarlarca yıldır belirli bir düzen içerisinde ilerleyen dünyanın düzenini henüz 10 bin yıllık medeniyetimizle hatta 200 yılda yaptığımız şeylerle alt üst ettik. Bundan sonra iş nereye varacak artık kimse emin olamıyor. Bir dönüşü olduğunu aslında hiçkimse düşünmüyor ancak en azından bu şekilde kalması için elimizden geldiğince düşük kaynak tüketimine yönelmeliyiz.