YÖK'e Türk Coğrafya Kurumu Görüş Raporu

YÖK'e Türk Coğrafya Kurumu Görüş Raporu

   “YÖK'ten Üniversite Programlarındaki İsim Kargaşasına Son Verecek Düzenleme” kapsamında  Önlisans ve Lisans Diploma Programlarının Yeniden İsimlendirilmesi ve Sınıflandırılması” başlığı ile yapılan duyuruda; ”Coğrafya Lisans Programı” adının “Beşeri ve Ekonomik Coğrafya” olarak değiştirilme önerisi hakkında Türk Coğrafya Kurumu Derneği’nin görüşleri aşağıdadır: 

   “Önlisans ve Lisans Diploma Programlarının Yeniden İsimlendirilmesi ve Sınıflandırılması” çalışmasıyla ortaya konan düzenlemenin amacının mesleklerin yetki ve sorumluluk alanlarını yeniden belirleyerek “meslek sınıflaması yapmak değil”, yükseköğretim sistemindeki mevcut önlisans ve lisans programlarının UNESCO Uluslararası Standart Eğitim Sınıflamasına uyumlu, yani daha evrensel nitelikli “eğitim alan sınıflamasını yapmaktır.” şeklinde açıklanmaktadır. Ancak bilinmektedir ki yüksek öğretim programlarının bir meslek standardı geliştirmesi ya da bir veya birden çok meslek standardına hitap edebilmesi aranan bir niteliktir. Nitekim Mesleki Yeterlilik Kurumu ilk seviye çalışmaların neticesinde oluşacak meslek standardının lisans programlarına uyumunu önermektedir. Bu çerçevede yapılan çalışmada “Coğrafya” biliminin “Sosyolojinin altına” yerleştirildiği alan yanlış olduğu gibi, önerilen program adı da tamamen yanlıştır ve içeriği eksiktir.

   Taslak bu haliyle bu çalışmanın hedefi olan “daha evrensel nitelikli eğitim alan sınıflamasını” Coğrafya alanında gerçekleştirmesi mümkün görülmemektedir. Çünkü uluslararası tüm ilgili yükseköğretim kurumlarında, “Beşeri ve Ekonomik Coğrafya Bölümü” şeklinde bir bölüm yoktur. Coğrafya biliminin ayrılmaz iki disiplininden biri olan “Fiziki Coğrafya”, söz konusu bu COĞRAFYA bölümlerde daima var olmuştur.

   Dolayısıyla 100 yılı aşkın süredir üniversitelerimizde uygulamada olan COĞRAFYA LİSANS PROGRAMI ile Coğrafya (Coğrafyacı), geçen son 30 yılda ağırlıklı olarak betimleyici bir bilim (bilimci) olma durumundan, aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, iklim değişikliği, çölleşme, göçler, hastalıkların ve zararlıların dağılışı, afetler ve afet yönetimi, kuraklık ve su yönetimi, orman yangınları, biyolojik çeşitliliğin korunması, nüfus dinamikleri ve trendleri, seçim, hizmetler ve pazarlama, jeopolitik, küreselleşme, Antroposen, göç ve kaynak yönetimi gibi konu ve sorunlarla ilgilenen ve bunlara çok disiplinli bir çalışma şekli ve yeteneğiyle uygulanabilir ve bütüncül çözümler üreten bir uygulamalı bilime (bilimciye) dönüşmüştür. 

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız:

Kaynak:
Türk Coğrafya Kurumu, 2019 ( http://www.tck.org.tr/duyuru/tr/duyurular/yok-e-tck-gorus-raporu )