Dış Ülkelerden Türkiye’ye Yönelik Göçler
Geniş bir arazi parçasına hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme döneminde arazi kaybetmeye başlaması ile birlikte kaybedilen bu yerlerden Osmanlı İdaresi altında kalan bölgelere, İmparatorluğun son dönemlerinde ise Anadolu’ya doğru devamlı bir göç hareketi süregelmiştir. Anadolu’ya yönelen bu göç hareketi Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da devam ederek günümüze kadar gelmiştir.Yapılan araştırmalar, Anadolu’ya yönelik toplu ilk göç hareketlerinin 1768 Osmanlı-Rus Savaşı ve sonrası imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) arasında geçen süre içerisinde başladığını göstermektedir. Daha sonraları Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan’ın bağımsız devletler olmaları, Anadolu’ya nüfus göçünü hızlandırmıştır .Hızı zayıflamış olmasına rağmen bugün de devam etmektedir. 1771-1989 yılları arasını kapsayan kabaca son 200 yıl içinde Anadolu’ya gelen göçmen sayısı 7,8 milyonu aşar. Bu kitlenin yaklaşık 2,2 milyonu Cumhuriyetin ilanından sonra gelenlerdir. Söz konusu göçmenlerin %96’sının çıkış yeri Yunanistan, Bulgaristan, Eski Yugoslavya ve Romanya gibi dört Balkan ülkesidir.
Dıştan Anadolu’ya yönelmiş göçlerin ana nedeni maalesef “zorunlu göç ettirme” esasına dayanır. Örneğin 1792 Yaş Antlaşması ile Kırım’ı işgal eden Çarlık Rusya’sı, Kırım Türkleri’ni zorunlu olarak göç ettirmiştir. Yine 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Kafkasya ve Balkanlarda Rus Ordularının baskısından kaçan önemli bir nüfus kitlesi Anadolu’ya sığınmıştır. Benzer şekilde Yunanistan ve Bulgaristan’ın Türk nüfusuna uyguladığı sistemli baskılar da Anadolu’ya yönelen göçlerin ana nedenidir. Göçlerin nedenleri arasında az da olsa “değiştirme yoluyla göç” olayı diğer bir faktördür. Örneğin Lozan Barışı uyarınca Ege Adaları ve Makedonya’dan yaklaşık 400.000 kişilik bir nüfus Anadolu’ya alınmış, buna karşılık Doğu Karadeniz ve Trakya’daki Rumların hemen tamamı (İstanbul’dakiler hariç tutulmuştur) olan 150.000 kişi Yunanistan’a gönderilmiştir. Balkan ülkelerinin dışında daha az da olsa zaman zaman Orta Asya, Kıbrıs, Eski Sovyetler Birliği gibi değişik bölgelerden de Anadolu’ya göçler olmuştur. Örneğin 1979’da Sovyetler’in Afganistan’ı işgalinden sonra Pakistan’a sığınan 4350 kişi 1986 yılında Türkiye’ye getirilerek yerleştirilmiştir
Türkiye ayrıca, çeşitli anlaşmazlıklara sahne olan komşu ülkelerde yaşayan toplumlar için de zaman zaman sığınılacak bir ülke olarak değerlendirilmiştir. Nitekim İran da şahlık rejiminin bitmesinin ardından, İran-Irak savaşı esnasında ve Körfez Savaşı’ndan hemen sonra yüzbinlerle ifade edilebilen nüfus kitleleri sınırlarımız içinde ikamet ettirilmişler ve her türlü ihtiyaçları karşılanmıştır. Söz konusu toplulukların önemli bölümü daha sonra geri dönmüşlerdir.