Türkiye’de Nüfus Politikaları
Türkiye Nüfus Politikaları
Neden nüfus politikası;
Nüfus ve nüfusun özellikleri ülkeler için hayati önem taşır. Nüfus miktarı ve özellikleri ile ülkelerin kalkınmaları arasındaki ilişki göz ardı edilemez.
Bir ülkenin kalkınabilmesi veya bir devletin varlığını devam ettirebilmesi için mutlaka nüfus gerekir. Ancak günümüzde bazı ülkeler hızlı nüfus artışını sorun haline gelmesi ve buna karşı önlem alınması gerektiğinden çeşitli nüfus politikaları uygulanmaktadır. Türkiye’de farklı dönemlerde farklı nüfus politika uygulanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarından planlı dönemin başladığı1963 yılına kadar nüfus artış hızını yükseltici, bu dönemden günümüze kadar ise nüfus artış hızının düşürücü politikalar uygulanmıştır. Hızlı nüfus arışını ekonomik kalkınmada bir engel olduğu düşüncesi yaygınlık kazanmaya başlamıştır.
1960 yılına kadar izlenen politikalar çeşitli sosyal ekonomik ve hukuki önlemlerle desteklenmiştir. Bu önlemler;
- Fazla çocuk sahibi olan ailelerin yol vergisinden muaf tutulması (1929)
- Nüfus artırma politikasıyla doğum evi kurmak, fakir vatandaşlara ilaç dağıtmak
- Altı ya da fazla çocuklu ailelerin para ya da madalya ile ödüllendirilmesi(1930)
- Çok çocuklu ailelere vergi muafiyetinin getirilmesi
- Nüfus artışını istenilen seviye çıkartmak için, anne ve bebek ölüm oranlarını düşürmek için alınması gerekli önlemleri araştırmak üzere komisyon kurulması(1932)
- Göçleri teşvik etmek amacıyla göçmenlere gümrük muafiyeti getirilmesi(1934)
Yurt dışından gelen göçmenlerin;
- Ülke geneline dağıtılması ve yerleştirilmesi
- Ekonomik ilgi alanlarına göre, çok düşük faizli ve uzun dönemli krediler verilmesi
- Çok çocuklu ailelere hazineye ait topraklardan arazi bağışlanması
- Evlenme yaşının erkekler için 17 kadınlar için 15’e kadar düşürülmesi
- Düşük ve gebeliği önleyici ilaç ve araçların satılması, kullanılması, bu konuda eğitim ve propaganda yapılmasının yasaklanması
- Türkiye’de nüfusun az olması nedeniyle ulusal bir politika olarak ele alan Atatürk’te halk sağlığını korunması ve güçlendirilmesi, ölümlerin azaltılması, nüfusun artırılmasını önemle vurgulamıştır.
- Planlı dönem başlangıcından bu yana, kalkınma planları ile nüfus aile planlamasının birlikte uygulandığı görülmektedir. 1960 yılında Devlet Planlama Teşkilatı ve Sağlık Bakanlığı tarafından 1960 öncesi nüfus artışını teşvik eden nüfus politikasının değiştirilmesi üzerinde tartışmalar başlatılmış,
- Hızlı nüfusun artışının iktisadi gelişmeye engel olduğu ileri sürülmüştür.
UYGULANAN POLİKALAR
1960’larda Türkiye’de nüfus politikası alanında önemli sayılabilecek bazı gelişmeler olmuştur. 1963-1967 yıllarında uygulamaya konulan Birinci Beş yıllık kalkınma planında yeni bir nüfus politikası oluşturmaya başlanmıştır. Bu yeni politika, ekonomik kalkınmanın olumsuz etkilenmesini önleyici araçların ithalini satılmasını önleyen kanunların değiştirilmesi, isteyenler bilgi verilmesi ve başlayacak programları uygulayacak kişilerin eğitilmesi düşünülmüştür.
Nüfus planlaması alanındaki hizmetleri yürütmek için 1965 yılında Sağlık Bakanlığına bağlı Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Nüfus planlaması kanunu ile kişilere istediği zaman istediği sayıda çocuk sahibi olma özgürlüğü tanınmıştır.
1968 uygulanmasına geçilen İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında politika “aile planlaması” olarak değişmiş, aile planlaması ile anne ve çocuk sağlık hizmetlerinin birlikte yürütülmesi planlanmıştır.
Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında nüfusun nitelik ve nicelik değişimleriyle sosyal ve ekonomik kalkınma arasında karşılıklı etkileşime değinilmiştir.
Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında Üçüncüde olduğu gibi anne ve çocuk sağlığı üzerinde durulmuştur.
1985-1989 yılları arsında uygulanan Beşinci Kalkınma Planında sağlık, eğitim, beslenme ve barınma imkânları, bebek ölüm hızının azaltılması konuları üzerinde durulmuştur.
1990-1994 dönemi nüfus politikasının kapsamı, hızlı nüfus artışını çevre üzerindeki etkilerinin önlenmesi, kadın statüsünün yükselmesi, konularını da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. 1994 yılı kalkınma programında kadını kalkınmaya katılımı için politikaların geliştirilmesi, cinsiyete dayalı veritabanın oluşturulması ve kadınların eğitimin desteklenmesi vurgulanmıştır.
1996-2000 döneminde sanayileşme ve şehirleşmenin aile yapısında meydana getirdiği değişimden hareketle bu değişimin etkilerine karşı ailenin çağdaş kurum ve hizmetlerle desteklenmesi karara bağlanmıştır.
2001-2005 döneminde; nüfus artış hızındaki düşmenin devam edeceği tahmin edilmiş, aile planlaması hizmetlerinin sağlık hizmetleri ile bütünleştirerek sunulacağı ilkesi benimsenmiştir.
2007-2013 döneminde; Türkiye’nin değişen nüfus yapısı, özellikle istihdam, eğitim ve sosyal güvenlik alanlarındaki politikaların ele alınması kararlaştırılmıştır.