Türkiye’de Nüfus Artışının Nedenleri
Türkiye’de nüfus artışının nedenleri
- Doğurganlık oranın yüksekliği; doğurganlık doğum yapabilecek çağdaki kadınların doğurduğu ortalama çocuk sayısı ile ifade edilir. Ülkemizde doğum oranı kalkınmış ülkelere göre 2-3 kat daha fazladır. Yurt genelinde düşünüldüğü zaman kırsal kesimdeki doğum oranı kentlerdeki orana nazaran çok fazladır. Buda eğitimin yeterli düzey olmadığının kanıtıdır. Örneğin; Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde okuma-yazma oranı düşük, aile ve halk planlaması yetersizdir. Kırsal kesimde doğum oranın fazla olması ve erkek sayısının fazla olması da geleneksel aile kavramıdır.
- Çocuk ölümlerinin azalması; Türkiye’de nüfus artışını önemli nedenlerinden biridir. Son yıllarda ölüm oranları hızla azalmıştır çünkü anneler çocuk sağlığı konusunda bilgilendirilmekte ve ana- çocuk sağlığı merkezleri aktif rol oynamaktadır. Çocuk ölümlerinin azalmasının diğer nedeni ise beslenme koşullarının iyileştirilmesi ve çocuk sağlığına destek amaçlı yapılan aşılarda etkin sonuçlardır.
- Sağlık ve beslenme koşullarını iyileştirilmesi ve ortalama insan ömrünün uzaması; kalkınmakta olan ülkemizde sağlık koşulları günden güne iyileşmekte ve hizmetleri artmaktadır. Hastane, sağlık ocağı, poliklinik, dispanser ve özel muayeneler gibi sağlık kuruluşlarının sayısı artmış; sağlık teknisyeni, sağlık memuru ve hemşire gibi sağlık elemanlarının artışı ve tedavi hizmetleri de ölüm oranlarını azaltmış dolayısıyla nüfus artışını da hızlandırmıştır.
- Yurt dışından göç alma; Nüfusun hızla artmasında dıştan gelen göçlerinde payı yüksektir. Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri, Kuzey Afrika ve Efe Adalarının Osmanlı Devleti sınırları içerisinde olması ve savaşlar sonucunda bağımsızlıklarını kazanmaları sonucunda bu ülkelerde bulunan Türk nüfusun çeşitli baskılara maruz kalmıştır. Bu Türk nüfusların ikili anlaşmalar sonucunda değiş-tokuş yoluyla ya da farklı yollarla ülkemize göç etmesi nüfusun artmasına sebep olmuştur. Örneğin; Cumhuriyet sonrasında 2.2 milyon Türk ülkemize göç etmiş 1927-1990 yılları arasında 43 milyonluk nüfus artışının 2.2 milyonu (%5’i) dıştan gelen göçlerle kazanılmıştır.
- 1939 yılında Hatay’ın anavatana katılması; ülkemizin nüfusun artışına etkide bulunmuştur. Bu sayede 1939 yılında 208.116 kişi Türkiye nüfusuna eklenmiştir.
Nüfus artışının sonuçları
- Ekonominin itici gücü olduğu için yeterli iş sahası varsa nüfus artışı üretimi artırır, ekonomiyi olumlu etkiler.
- Savunma açısında fazla nüfus bir güçtür.
- Kalkınma hızını düşürür.
- Gelir dağılımında dengesizliğin ortaya çıkmasına sebep olur.
- Çalışan nüfusun yükü artar.
Nüfus azalışının nedenleri
- Anne ve bebek ölümlerin yüksek olması
- Trafik kazalarını yüksek olması
- Salgın hastalıklar
- Doğal afetlerin fazlalığı
- Savaşlar ve dış göçler
Cumhuriyet döneminde artış hızı en yüksek, düşüş 1940-1945 yıllarında yaşanmıştır sebepleri;
- İkinci Dünya Savaşının etkisi
- Sağlık şartlarının zayıf olması
- Beslenme imkânlarının yetersiz olması
- Ekonomik sorunlar
- Siyasal sorunlar
Cumhuriyet döneminde artış hızı 1955-1960 yıllarında en yüksek seviyeye çıkmıştır sebepleri;
- Savaşın sona ermesi ve askerin teşhis edilmesi
- Salgın hastalıkların önlenme başlanması
- Yaşam şartlarının yükselmesi
- Beslenme şartlarının iyileşmesi
- Ekonomide düzelmeler
Cumhuriyet döneminde artış hızı 1975-1980 yıllarında düşüş olmasının sebepleri;
- Kentli nüfus ve kentleşmenin azalması
- Eğitim seviyesinin yükselmesi sanayileşmenin artması
- Beslenme şartlarının iyileşmesi
- Aile planlaması şartları
- Yurt dışına giden göçler siyasi kargaşalar
1980’den sonra artış hızının düşmesinin nedenleri;
- Sanayileşmenin artması
- Eğitim seviyesinin yükselmesi
- Kentleşmenin artması
- İnsanların bilinçlenmesi
- Refah seviyesinin artması
Birinci Beş yıllık kalkınma planında Nüfus Politikası nedir?
1960’larda Türkiye’de nüfus politikası alanında önemli sayılabilecek bazı gelişmeler olmuştur.
1963-1967 yıllarında uygulamaya konulan Birinci Beş yıllık kalkınma planında yeni bir nüfus politikası oluşturmaya başlanmıştır. Bu yeni politika, ekonomik kalkınmanın olumsuz etkilenmesini önleyici araçların ithalini satılmasını önleyen kanunların değiştirilmesi, isteyenler bilgi verilmesi ve başlayacak programları uygulayacak kişilerin eğitilmesi düşünülmüştür.
Nüfus planlaması alanındaki hizmetleri yürütmek için 1965 yılında Sağlık Bakanlığına bağlı Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Nüfus planlaması kanunu ile kişilere istediği zaman istediği sayıda çocuk sahibi olma özgürlüğü tanınmıştır.